Hem bireysel hem de kurumsal olarak herkesin doğal kaynakları olumsuz etkileyebilecek her adımda daha hassas olması gerektiğini dile getiren Şavkın, yenilenebilir enerji konusunda teşviklerin önem arz ettiğini de söyledi.

Türkiye, güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklar açısından Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında. Ancak enerji sektörünü yenilenebilir kaynaklara yöneltmek için karar alıcıların iklim hedeflerini benimsemesi ve fosil yakıtlara yatırım yapmasına son verilmesi gerektiğini düşünen Uzman Makine ve Enerji Mühendisi Şavkın, Gaziantep’in “Yeşil Enerji” konusuna hazır olmadığını “Yenilenebilir Enerji” kullanımı için acilen teşvik verilmesi gerektiği vurguladı.

“KARBON SALIMINDAKİ ARTIŞIN BAŞLICA NEDENİ İNSAN”
İklim krizine neden olan karbon salımı hakkında bilgi veren Enerji Mühendisi Nurettin Şavkın, karbon salımının çoğunlukla insan kaynaklı ekonomik faaliyetlerin sonucu olduğunu söyledi.
Şavkın, “Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, bir kişinin, bir etkinliğin, bir kurumun, bir hizmetin ya da bir ürünün neden olduğu toplam sera gazı salımıdır. Yani bir bireyin ya da bir ürünün karbon salımına ne kadar katkı sunduğunu, karbon ayak izi hesaplaması sayesinde öğrenebiliriz. Kontrolsüz sanayileşme, artan enerji talebi, şehirleşme, ulaşımda fosil yakıt kullanımı, orman tahribatı ve yoğun hayvancılık faaliyetleri, karbon salımındaki artışın başlıca nedenleridir” dedi.

“KENTİN BİR AN ÖNCE VAP PROJESİ HAZIRLAMASI GEREK”
Yeşil enerjiden en çok etkilenen sektörleri sıralayan Şavkın, “Enerji, Çimento, Madencilik, Baca Salınım Sistemleri, Demir-Çelik, Ulaştırma ve Kömür gibi birçok alanda etkisi vardır. Gaziantep ‘Yeşil Enerji’ konusuna hazır değil. Kentin bir an önce VAP (verimlilik artırıcı projeler) hazırlaması ve enerjide liyakat sahipler ile el ele verip her firmanın bünyesinde özellikle Enerji Mühendisi çalıştırması gerekmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE ÇARELER ÜRETMELİYİZ”
Doğuş Gazetesi Genel Müdürü Aslı Emektar, Gaziantep’in Yeşil Enerjisi hakkında gerçekleştirdiği konuşmasında ise, “Küresel ısınma ile birlikte iklim değişikliğinin ortaya koyduğu tehditler yaşanabilir dünyanın kontrolünü kaybetmemize sebep oluyor. Küresel ısınmanın başlıca sebeplerinden olan sera gazlarını kontrol edebilirsek, küresel ısınma ve iklim değişikliği konularını da çözümleme imkânı yakalayabileceğiz. O yüzden bizim hangi ülkenin, hangi firma veya kurumun ne kadar sera gazı emülsiyonlarını ölçmemiz lazım. Zira ölçemediğimiz bir şeyle mücadele edemeyiz. Gelecek kuşaklara bir dünya bırakacaksak, iklim değişikliğine çareler üretmeliyiz” dedi. (DENİZ YILMAZ)