Üretici için büyük umutlarla başlayan 2024-2025 zeytinyağı sezonu, çiftçilere beklediğini vermedi. Rekoltenin ve fiyatların beklenenden az olması ve maliyetler artmışken zeytinyağı fiyatının düşmesi Gaziantep'te zeytinyağı üreticisini zora soktu. Zorlu koşullarda masraflı bir üretim sürecinin sonucunda zeytinyağını elde ettiklerini belirten üretici, “Bizden 180 ile 225 TL arasında alınan zeytinyağı marketlerde 350 – 400 TL’den satılıyor. Emek veren biz üreten biz ama kazanan başkaları.” şeklinde konuştu.  Yüksek rekolte beklentisinin çokça dillendirildiği sezonda rekoltenin basında abartıldığını söyleyen Masmana Zeytinyağı Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Hayta, her ne kadar serbest piyasa ekonomisi olsa da devletin ‘taban fiyat’ uygulaması yapması gerektiğini dile getirdi. Hayta, zeytinyağının 300 TL taban fiyatı denilmesi halinde tüccar ve diğer bileşenlerin ona göre pozisyon alacağını vurguladı.

Gaziantep’in Sağlığı Masaya Yatırıldı Gaziantep’in Sağlığı Masaya Yatırıldı


Üreten Biz, Kazanan Başkaları


Bu sene ürününden kar elde edemediğini söyleyen zeytinyağı üreticisi, “Mazot, gübre ve işçi maliyetlerine zam gelirken zeytinyağı fiyatlarının düşmesi bizim karımızı minimuma indirdi. Soğuk havalarda zor şartlar altında büyük emek harcayarak ortaya çıkardığımız ürüne geçen yıldan daha az fiyat biçiliyor. Ben 37 bin TL işçi parası verdim. Mazot parasını emeklerimizi saymıyorum bile. Ben şimdi bu zeytinyağını bu kadar düşük paraya nasıl satayım? Kendi ürünümü satmayıp yükselmesini beklesem stokçu oluyorum? Bizden 180 ile 225 TL arasında alınan zeytinyağı marketlerde 350 – 450 TL’den satılıyor. Emek veren biz üreten biz ama kazanan başkaları.” ifadelerine yer verdi.

Rekolte Abartıldı


Bu yıl zeytinyağı rekoltesinin genel anlamda iyi olduğunu belirten Ali Hayta, “Basında çıkan haberlerde çok büyük rekoltelerden bahsedilse de (475.000 ton), bu rakamın biraz abartıldığını söyleyebiliriz. Türkiye’de bu yıl 330 bin ile 350 bin ton rekolte mevcut diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Zeytinyağı Fiyatının 400 TL Olması Bekleniyordu


Sezon fiyatlarını değerlendiren Hayta, “Geçen yılki fiyatlar ve girdi maliyetlerindeki artışlar göz önüne alındığında, zeytinyağı fiyatlarının 400 TL olması bekleniyordu. Ancak, şu an 180 TL-225 TL arasında seyrediyor. Geçen yıl Tariş Zeytinyağı fiyatını 295 TL olarak açıklamıştı, ancak bu yıl 225 TL olarak açıkladı. Peynir, et ve diğer gıda ürünleri ile kıyaslandığında zeytinyağı fiyatı bu yıl çok düşük kalıyor. Bu durum zeytin yetiştiricileri açısından sürdürülebilir bir durum değil.” dedi. 

Üretici Fiyatlardan Memnun Değil


Üreticilerin fiyatlardan memnun olmadığını dile getiren Hayta, “İşçilik, mazot ve gübre fiyatları geçen yıla göre oldukça artmışken, zeytinyağının fiyatının düşmesi akıl alır gibi değil.” diyerek “Hangi girdi maliyeti düştü de zeytinyağı fiyatı düşüyor?” sorusunu sordu.


Taban Fiyat Uygulaması Yapılmalı 


Türkiye’de çiftçilerin, hiçbir üründen para kazanamadığına dikkat çekerek bu durum hep böyle olduğunu vurgulayan Hayta, “Buğdayı yetiştiren 10 TL’ye buğday satıyor ama fırından 1 ekmek alıyorsunuz 10 TL. Zeytinyağı şu an toptancıda 150 TL ama markette iyi bir zeytinyağı 350 TL – 400 TL’den satılıyor. Bu durum bütün gıda ürünlerinde böyle. Her ne kadar serbest piyasa ekonomisi olsa da Devletin ‘taban fiyat’ uygulaması yapması gerekiyor. Yani örneğin zeytinyağı 300 TL taban fiyatı denilse, tüccar ve diğer bileşenler ona göre pozisyon alacak. Şimdi ürün fiyatları düşük, ama birkaç ay sonra küçük üretici de ürün bitince fiyatlar da yukarı gidecek. Bu durum pek çok tarım ürünü için aynı.” dedi.

Süreç Uzarsa Zeytinyağları Bozulacak


Şu an dökme zeytinyağı ihracatındaki yasağın devam ettiğini belirten Hayta, “Henüz yasak kalkmış değil. Yasak ile birlikte, geçen yılın zeytinyağları da depolarda bekliyor. Bildiğiniz gibi zeytinyağı bir gıda ürünü ve bekledikçe ürün değerleri geriye doğru gidiyor ve zeytinyağları bozuluyor. Bu süreç uzarsa, bekleyen zeytinyağlarının büyük bölümü bozulmuş olacak. O zaman ‘Natürel Sızma Zeytinyağı’ kategorisinden geriye doğru, Natürel Birinci Zeytinyağı sınıfına düşecek. Bu durumda hem ülke ekonomisi hem de üretici için zarar anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.

Zeytinin Anavatanı Yukarı Mezopotamya


Zeytin ağacının anavatanının Kilis ve Nizip’inde içinde bulunduğu Yukarı Mezopotamya olduğunu söyleyen Hayta, “Bölgenin en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’te zeytin çekirdekleri ve zeytinyağı üretiminde kullanıldığı düşünülen bazalt öğütme taşları ile havanlar ve havanelleri tespit edilmiştir. Bu çekirdeklerin 4 bin yıllık olduğu saptandığında bu bölgede zeytincilik geçmişinin eski olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Kendi Zeytin Çeşitlerimize Sahip Çıkmalıyız


Mezopotamya Bölgesi’nin Kilis Yağlık, Nizip Yağlık, Halhallı, Saurani (savrani)  gibi kendine ait zeytin çeşitleri olduğunu belirten Hayta, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Bu zeytin çeşitleri bugüne kadar hak ettiği değeri bulamamıştır. Bu zeytin çeşitleri kurak iklimde yetiştiği için ‘Polifenol’ değerleri diğer zeytin çeşitlerine göre oldukça yüksektir. Diğer taraftan ‘acılık ve yakıcılık’ açısından son derece değerli çeşitlerdir. Acılık ve yakıcılık, iyi bir zeytinyağında olması gereken en temel özelliklerden ikisidir. Üçüncüsü ise ‘meyvemsilik’tir. Bizler bu değerli zeytin çeşitlerini korumak ve geliştirmek yerine, dışarıdan Gemlik, Ayvalık, Arbequina gibi çeşitleri bu bölgede yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu tam bir saçmalık. Biz Masmana markası olarak, kendi zeytin çeşitlerimize sahip çıkmak adına, sadece bu bölgede yetişen Kilis Yağlık ve Nizip Yağlık zeytin çeşitlerini çalışıyor ve bu değerlerin dünyaya tanıtılması için mücadele ediyoruz.”

Kaynak: Fatma Gültekin