Su Altında Ellerin ve Ayakların Buruşması: Evrimsel Bir Adaptasyon

Yıllar boyunca, su altında ellerin ve ayakların buruşması olayının cildin suyu emmesi ve şişmesi sonucu olduğu düşünülmüştü. Ancak 1935 yılında yapılan bir araştırma, bu durumun sinir sistemi tarafından kontrol edilen aktif bir süreç olduğunu ortaya koydu. Bu tepki, özellikle parmak uçlarımızdaki küçük kasların su altında kaldığında aktive olmasıyla gerçekleşiyor. Kaslar, cilt altındaki kan damarlarını çekerek cildin buruşuk bir görünüm almasını sağlıyor.

Neden Buruşuruz? Daha İyi Tutunma İçin

2011 yılında yapılan bir araştırma, buruşuk parmakların ıslak yüzeylerde nesneleri tutmada daha etkili olduğunu gösterdi. Bu durum, geçmişte atalarımızın ıslak bitki örtüsünden veya derelerden yiyecek toplamada avantaj sağlamış olabileceğini düşündürüyor. Ayak parmaklarının buruşukluğu ise yağmurda daha iyi zemin tutunmayı sağlamış olabilir.

Günde 1 Tatlı Kaşığıyla Cinsel Gücünüz Arşa Çıkacak! Günde 1 Tatlı Kaşığıyla Cinsel Gücünüz Arşa Çıkacak!

Sağlık Durumlarına İşaret Edebilir

Ellerin buruşması, bazı sağlık durumlarının da belirtisi olabilir. Örneğin, buruşma süreci tuzlu suda daha az belirgin oluyor ve tatlı suya göre daha uzun sürüyor. Bu, cilt ile çevre arasındaki tuz oranının düşük olmasından kaynaklanabilir. Ayrıca, sedef hastalığı veya Vitiligo gibi cilt rahatsızlıklarında buruşma süreci daha uzun sürebilir. Kistik fibrozlu hastalarda ise kırışıklık, parmakların yanı sıra avuç içlerinde de aşırı şekilde oluşabiliyor.

Tip 2 diyabet ve kalp yetmezliği gibi durumlarda ise suya maruz kalan ellerde kırışıklıklar azalabiliyor. Bir elin diğerine göre daha az buruşması ise Parkinson hastalığının erken bir belirtisi olabilir.

Bu konuda yapılan çalışmalar kadar karşı çıkanlar da bulunmaktadır. Bazı bilim insanlarına göre, bu durum tamamen tesadüfi bir fizyolojik tepki olabilir. Ancak genel kanı, buruşuk parmakların su altında daha iyi tutunma sağladığı ve bu özelliğin evrimsel bir adaptasyon olduğu yönünde.