Gençlik ve öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik ve Spor Bayramının gelmesini dört gözle beklerdik. O gün tüm gençlik hünerlerimizi, stadyumu dolduran on binlere sergilerdik.
Eski 19 Mayıslar stadyumlarda kutlanır ve özellikle orta dereceli okul öğrencileri, gençlikle ilgili hünerlerini ortaya koyarlardı. Özel hareketler gurupları, barfiksten tutun da minder hareketlerine kadar kabiliyetlerini spor kıyafetleri ile, gösterirlerdi. Bende öğrencilik yıllarımda bu özel hareketlerinde yer alırdım. Hele kulenin en tepesinde şanlı bayrağımızı açtığım anları hiç unutamam. Üç sıra öğrencilerden teşekkül ettirilen kulenin en tepesine çıkar ve bayrak açardım. İşte o şerefli, heyecanlı ve coşkulu günlerimi hiç unutamadım. Öğrencilik yıllarımdan sonra da hep 19 Mayısa stadyumu gider ve öğrenci hareketlerini izleyerek anılarımı tazelerdim.
Ama son yıllarda gördüm ki, öğrenciler stadyumda ve tören yerlerinde bile yok. Törenler sadece çelenk koyma işlemleriyle yapılıyor. Stadyumlardaki, spor kıyafetleriyle yapılan spor jimnastik gösterilerinden eser kalmamış. On binlerin stadları doldurduğu günler yok artık. Ulu Önder ATATÜRK’ ün gençliğe armağan ettiği günde gençlik yok, gençler yok.
Nasıl özlemem ki o geçmişteki 19 Mayısları.
Nasıl özlemem ki, öğrencilerden kurulu kulenin tepesinde şanlı bayrağımızı açtığım günleri.
Ve nasıl özlememki, binlerce öğrencinin gururla ve kükreyerek okuduğu Milli marşımızı.
Bizi özletmeyin artık.