Erkekler için ise duygusal bağın varlığı zorunlu değildir; uygun şartlar altında ve egemen bir bakış açısıyla, fiziksel tatmin arayışı içinde aldatma gerçekleşebilir. Erkekler, genellikle daha dürtüsel davranışlar sergileyebilir ve dürtülerini kontrol etme konusunda zorluk yaşayabilirler.

Psikolog Ebru Özer Özkul'a göre, kadınlar fiziksel aldatmayı bazen affedebilirken, duygusal aldatmayı genellikle affetmemekte ve ilişkilerini sonlandırmaktadırlar. Erkeklerin bu konudaki tutumu ise genellikle tam tersidir.

Aldatma, duygusal travma yaratan ve sıkça ilişkilerin sonlanmasına neden olan üzücü bir durumdur. Psikolog Özkul, aldatmanın nedenleri ve sonuçları hakkında önemli açıklamalarda bulunmuştur.

Özkul, erkeklerin duygusal aldatmayı önemsemediğini ve daha çok fiziksel aldatmaya odaklandığını belirtirken, kadınların bu konuda daha hassas olduğunu ifade etmiştir. Erkeklerin cinsel ilişkiye girip girmediğine odaklandığını, sadece konuşma veya mesajlaşma durumunda ise affedebileceğini belirtmiştir.

Sadakatsizlik, mevcut bir ilişki ya da evlilik varken, başka biriyle duygusal veya fiziksel yakınlık arayışı olarak tanımlanmıştır. Aldatmanın farklı biçimleri olabilir ve bu, sadece evli çiftler arasında değil, her türlü romantik ilişkide görülebilir.

Ebru Özer Özkul, kadın ve erkeklerin aldatma eğilimlerinin eşit olduğunu, ancak erkeklerin daha dürtüsel oldukları için aldatma eylemlerinin daha sık görüldüğünü belirtmiştir. Toplumsal algılarda, erkeklerin aldatmasına daha toleranslı yaklaşıldığı, kadınların aldatmasının ise kabul edilmediği bir eğilim olduğunu ifade etmiştir.

Özkul ayrıca, aldatmanın ilişkiler üzerindeki etkilerini ve aldatılan kişinin karşılaşabileceği psikolojik durumları detaylandırmıştır. İlişki dinamikleri, bireylerin kişilik yapısı ve çiftlerin ilişkiden aldıkları doyum gibi faktörlerin, aldatma sonrası verilecek tepkilerde etkili olduğunu vurgulamıştır.