Şimşek, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi'nin (IICEC) geleceği “Ekonomik Büyüme ve Enerji: Geleceğin Ekonomisini Şekillendirmek” başlıklı konferansta, Türkiye ve küresel ekonomi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmada ticarette artan korumacılık, yüksek küresel borçluluk ve iklim değişikliği gibi küresel ekonomiyi dağıtmayı Şimşek, düşük büyümenin nedenlerini ve bu bozulma yansımalarını dağıttı.
“Dezenflasyon Süreci Finansal Koşullar İyileşecek”
Türkiye'nin borçluluklarının düşük olduğuna dikkat çeken Şimşek, dezenflasyon sürecinin finansal koşullar üzerindeki olumlu etkilerin arttığını söyledi. Para ve maliye politikalarının da bir paylaşımına kadar katkı sağlayarak Şimşek, yapısal değişimin önemine vurgu yaptı:
“Dış entegrasyondan vazgeçeceğiz. Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği'ni nasıl güncelleyebiliriz, hizmetleri ve tarımı nasıl artırabiliriz diye çalışıyoruz. Aynı zamanda Körfez İşbirliği Konseyiyle serbest ticaret anlaşmaları da gelişiyor.”
Şimşek, Türkiye'nin entegrasyon, küresel, yapısal dönüşüm ve dezenflasyon politikalarıyla birlikte daha verimli ve verimli bir ekonomiye ulaşacağını dile getirdi.
“OVP'yi Kararlılıkla Uygulayacağız”
Orta Vadeli Programı'nın (OVP) sürdürülebilir büyüme ve adil bir şekilde ortaya çıktığına odaklandığını ifade eden Bakan Şimşek, fiyat istikrarı, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık ve dayanıklı kalıpların bu programın temel eksenlerini oluşturduğunu bildirdi.
2024'te özel sektörde tam uyum sağlamadığını söyleyen Şimşek, “Önümüzdeki sene OVP daha güçlü bir şekilde gerçekleşecek. Kısa vadeli ekonomide geçici bir yavaşlama söz konusu olabilir ancak uzun vadeli büyüme potansiyelimiz yüksektir.” dedi.
“Enflasyonla Mücadele Büyümeyi de Sağlamak”
Türkiye'nin geçmiş dönemdeki dönemlerini hatırlatan Şimşek, 2004-2013 yılları arasında enflasyonun tek haneli yatırımların seyrettiğini ve büyümenin ikiye katlandığını vurgulayarak, “Enflasyonla büyüme arasında bir büyüme yok. Daha fazla büyüme istiyorsak fiyat istikrarını sağlamak için çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Cari Açıkta Kalıcı Kalıcı Kalıcılık”
Cari açığı GSYH'nin yüzde 0,8'ine düştüğünü söyleyen Şimşek, yıl sonu oranının yüzde 0,7 dolayısıyla gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi. Petrol ve doğal gaz fiyatlarının gidişatının bu iyileşmeye destek olduğunu aktaran Bakan, "OVP kapsamındaki yapısal dönüşümlerle orta vadeli cari fazlaya geçmemiz mümkün." değerlendirmesinde bulundu.
Rezervlerin 50 milyar dolar düzeyine ulaştığını, bunun için 2011'den beri bu yana en yüksek büyümenin biri olduğunu kaydeden Şimşek, "Doğru politikaları sürdürürsek bu rezervler kalıcı hale gelecek." tasarruf kullanıldı.
“Kur Hedefimiz Yok, KKM'den Çıkış Yapacağız”
Dış finansmana erişimde sorun olduğuna dikkat çeken Şimşek, kur hedefinin mevcut olduğunu çizdi:
“Ne üstü örtük ne de açık bir kur hedefimiz var. Bu sene ciddi fon performansı oldu, 110 milyar dolar alım yapıldı. Bu süreci Merkez Bankası iyi yönetiyor. Kur mevduattan (KKM) da çıkıyoruz, 110 milyar doları azalttık. TL'nin toplam mevduatlardaki payı yüzde 32'den yüzde 58'e yükseldi. Bu ciddi bir kurtarılabilir ve devam etmesi gerekiyor.”
Türkiye'nin risk priminin benzer karşılaştırması 10-11 kat daha hızlı gerilediğini dile getiren Bakan Şimşek, toplantı ve prosedür politikaları sayesinde 5 yıllık CDS ödemeyle yılda 7 milyara yakın faiz tasarrufu elde edilebileceğini ifade etti.
“Enflasyon 2025'te Daha Fazla Geri Dönecek”
Türkiye'de enflasyonun ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğuna işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:
“Hayatın pahalılığı bir realite, fakat OVP'nin temel hedef fiyat istikrarını sağlıyor. 2025'te para ve maliye politikaları dahilinde tüm enstrümanları dezenflasyonu ayrıntılı biçimde kullanacağız. 2024 yılı için enflasyon yüzde 65'ten yüzde 44-45 düzeyindene iniyor; bu da önemli bir gerilemedir.”
Bakan Şimşek, doğru politikaları kararlılıkla sürdürerek enflasyonla mücadelede kalıcı başarı elde etmeye inandığını konuşmasını tamamladığını belirtti.