Kader haftaları, bir galibiyet her şeyi aydınlatacak ama öyle bir Gaziantep FK varki, adeta ayağına taş bağlayıp kendini denize atıyor.
Teknik kadrosu iş bilmez, futbolcular sorumsuz, bu formaya layık değiller. Bu rengin ağırlığını kaldıramıyorlar. Söylenecek tek söz CİDDİYETSİZLER…
Hayati bir maça çıkıyorsun ama saha dışında kaybetmeyi göze almış teknik kadrosu ödeme alamıyoruz diye hafta içinde görevi bırakmış.
Yöneticisi kalmamış, ödeme alamıyorlar, aylardır ateş üstünde takımı ayakta tutmaya çalışan Hataysporlu futbolcular Gaziantep FK karşısında daha dirençli oynayıp düşmeyeceğim görüntüsü içinde ev sahibi kimliğinde oynadı, galibiyeti de kaçıran taraf oluyordu.
Maç öncesi kazanırız hesabı içinde olmuştuk ancak bilemedik futbolcuların ruhsuz olacağını. Daha maçın başında golü de buluyorduk. Sevinç fazla sürmedi beraberlik golünü kendi kalemize atıyorduk. Devre arasında korku artınca futbolculara prim trafiği başladı.
İkinci yarıda zorlandı futbolcularımız, rakipte iyice hırslandı ancak son bölümde kazanılan Hakem Umut Meler’in isteksiz verdiği penaltıyı Drağuş file yerine tribüne yollaması ihanetin belgesi oluyordu.
Önemli maç berabere biterken sahipsiz Hatayspor ipi kendi boğazından çıkarıyordu. Son üç haftaya girilirken sıkıntı küme düşme korkusu iyice arttı.
Bir tarafta para, diğer yandan sefalet.. İki takımın durumu böyleydi ama yürekli olan puanı kapıp dönüyordu.
Selçuk İnan iyi bir teknik adam değil, takımın ruhunu çözemiyor, oynatmayı bilmiyor, değişiklikleri çok önemi. Düşme potasında yerini alırken son haftalarda kaderdini kendi belirleyecek ancak bu ruhsuz takımla işimiz zor görünüyor.
Selçuk İnan değilde tecrübeli bir isim olsaydı bu takım şimdi kurtulmuştu.