Altın piyasasında hareketlilik hız kesmeden devam ederken, ABD’nin ticaret politikaları ve küresel gelişmeler, yatırımcıları altına yönlendirmeye devam ediyor. Ancak, küresel belirsizlikler altını yeniden piyasaların merkezine taşıdı.
Ticaret Savaşları Altını Nasıl Etkiliyor?
ABD Başkanı Donald Trump’ın Meksika ve Kanada’dan yapılan ithalata yüzde 25, Çin’e ise yüzde 20 ek gümrük vergisi koyma kararı, küresel piyasalarda sert etkilere yol açtı. Ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesine neden olan bu adım, Kanada ve Çin’in misilleme kararlarıyla birlikte piyasaları daha da hareketlendirdi.
Bununla birlikte, ABD’nin Ukrayna politikası da altın fiyatları üzerinde belirleyici faktörlerden biri olmaya devam ediyor.
Dolar Endeksi ve Tahvil Getirileri Yükselişte
ABD dolar endeksi 105,70 seviyesinde işlem görerek güçlü kalmayı sürdürüyor. Aynı zamanda, ABD Hazine tahvil getirisi yüzde 4,24 seviyesine ulaştı. Ancak, ABD ekonomisinin yavaşlama sinyalleri vermesi ve tarifelerin tüketici harcamalarına olası etkileri dolar üzerindeki baskıyı artırıyor.
Fed’in Faiz Politikası
Para piyasalarındaki beklentilere göre ABD Merkez Bankası (Fed), yılın ilk faiz indirimini Haziran ayında yapacak. Piyasalar, yıl içinde toplamda iki faiz indirimi öngörüyor.
Fed yetkililerinin açıklamaları da yakından takip ediliyor. New York Fed Başkanı John Williams, tarifelerin enflasyon üzerinde etkili olabileceğini belirtirken, ekonominin bu gelişmelere nasıl tepki vereceği konusunda belirsizliklerin sürdüğünü vurguladı.
Altın Fiyatları Geriliyor
Küresel piyasalardaki belirsizlikler altına olan talebi artırsa da fiyatlar dalgalı bir seyir izliyor. Ons altın dün yüzde 0,9 artışla 2.918 dolardan kapanırken, bugün 2.917 dolar seviyelerinde işlem görüyor.
Yurt içinde gram altın fiyatı 3.418 TL’ye gerilerken, Kapalıçarşı’da çeyrek altın 5.840 TL’den, Cumhuriyet altını ise 23.884 TL’den satılıyor.
Altın İçin Yeni Tahminler
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Candaş Atalay, altın fiyatlarına ilişkin değerlendirmesinde, “Altının yükselişini ne arz talep ne de kendi dinamikleri ile açıklayamayız. Altın piyasasında her zaman sağlıklı bir yükseliş için kuyumculuk talebine bakmak lazım. Dünyadaki total talebin yaklaşık yüzde 40’ı kuyumculuk ve mücevherat talebinden gelir. Dünyaya baktığımızda kuyumculuk talebinin yüzde 24 azaldığını görüyoruz. Bu çok önemli bir sinyal veriyor. Burada başlayan azalma süreci harcama eğiliminin ciddi manada azaldığı, bu tarafta birikim yapmanın sıkıntıya girdiği bir süreci ön gösterge olarak işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
Atalay ayrıca, “Özellikle Fed tarafından bir faiz indirim sürecinin başlaması ile 3000 dolar hedef olarak görülüyor ama yılın ilk yarısı için altın tarafında çok pozitif değilim” dedi. Fiyatların bir süre daha “Bizi 2800-2950 dolar bandında bizi oyalamaya devam edecektir. Yılın üçüncü çeyreği ile bu tarafta özellikle Hindistan’da başlayacak altın talebi o tarafta bir miktar canlanma görmemize neden olabilir” değerlendirmesinde bulundu.