Şehir Plancıları Odası Gaziantep Temsilcisi Gözde Haksal, yaptığı açıklamada yaşanan bu yıkımın sadece doğal bir afetle açıklanamayacağını vurguladı. Haksal, plansız ve denetimsiz yapılaşmanın bu ağır tabloyu daha da kötüleştirdiğini belirterek, Türkiye’nin üç büyük aktif fay hattı üzerinde yer aldığını hatırlattı. Depremlerin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu dile getiren Haksal, bu afetlerin yıkıcı sonuçlar doğurmaması için bilimsel şehir planlama ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınması gerektiğini ifade etti.
Kentlerimiz Depreme Hazır mıydı?
Depremin etkileri, kentlerin afetlere karşı yeterince hazırlıklı olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Haksal, felaketin boyutlarını büyüttüğü eksiklikleri şöyle sıraladı:
“Acil toplanma alanlarının yetersizliği ve vatandaşların bu alanlar hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması. Yapıların depreme dayanıklılığının yeterince denetlenmemesi ve riskli yapıların tespit edilmesine rağmen önlem alınmaması. Şehir içi ve şehirler arası ulaşım bağlantılarının, teknik ve teknolojik altyapı sistemlerinin yetersiz kalması.”
Deprem Sonrası Planlama Süreci Nasıl Olmalı?
Gözde Haksal, afet sonrası yapılaşma sürecinin sadece yeni yaşam alanları inşa etmek değil, güvenli ve yaşanabilir kentler oluşturmak için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ancak plansız ve aceleyle yapılan müdahalelerin gelecekte daha büyük riskler oluşturabileceğini vurguladı.
Haksal, deprem sonrası planlama sürecinde dikkat edilmesi gereken temel unsurları şöyle sıraladı:
“1. Bilimsel ve Şeffaf Bir Planlama Süreci
Şehir plancıları, mühendisler, mimarlar ve yer bilimcilerden oluşan uzman ekipler tarafından yönetilmeli,
Kararlar şeffaf bir şekilde alınmalı ve halkın sürece katılımı sağlanmalı.
2. Zemin Etütleri ve Mikro Bölgeleme Çalışmaları
Yeni yapılaşma alanları belirlenirken detaylı zemin etütleri yapılmalı,
Aktif fay hatları ve zayıf zemin bölgeleri yapılaşmaya açılmamalı,
Deprem riski taşıyan alanlar park, yeşil alan veya toplanma alanı olarak değerlendirilmeli.
3. Geçici Barınmadan Kalıcı ve Dirençli Konutlara Geçiş
Yeni yerleşim alanlarının ulaşım, altyapı ve sosyal donatılarıyla birlikte planlanması sağlanmalı.
4. Afet Odaklı Kentleşme ve Dirençli Yapılar
Yüksek katlı ve yoğun yapılaşmadan kaçınılmalı,
Deprem yönetmeliğine uygun yapılaşma sağlanmalı,
Sıkı denetim mekanizmaları oluşturulmalı.
5. İmar Affından Kesinlikle Kaçınılmalı
Geçmiş depremlerden alınan dersler doğrultusunda imar aflarına kesinlikle izin verilmemeli,
Yapıların güvenliği sürekli olarak denetlenmeli.
6. Afet Yönetimi ve Eğitim Çalışmaları Güçlendirilmeli
Halk afet yönetimi konusunda bilinçlendirilmeli,
Yerel yönetimlerin afet koordinasyon kapasitesi artırılmalı.
7. Kentlerin Sosyal Dayanıklılığı Güçlendirilmeli
Afetlerin sadece fiziksel değil, toplumsal etkileri de göz önünde bulundurulmalı,
Dezavantajlı grupların afetlere karşı daha iyi hazırlanabilmesi için sosyal altyapılar güçlendirilmeli.”
“Yaralarımızı Birlikte Saracağız”
Şehir Plancıları Odası Gaziantep Temsilcisi Gözde Haksal, kentlerin yeniden inşası sürecinde şehir plancılarının üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini ve bilimsel temellere dayalı, sürdürülebilir, güvenli kentler oluşturulması için çalışacaklarını vurguladı. Haksal, bu süreçte ortak akıl ve dayanışmanın önemine dikkat çekerek “Yaralarımızı birlikte saracağız” dedi.