HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer ve yönetim kurulu üyeleri, Gaziantep’teki güncel gelişmeleri değerlendirmek üzere Gazete 27 ortaklarından Aslı Emektar'la bir araya geldi. Gaziantep’teki güncel gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda, çözüm süreci, PKK ile mücadele, şehir trafiği, uyuşturucu kullanımı, Suriyeliler ve gıda sektöründeki sorunlar üzerinde duruldu.
PKK’nın Feshedilmesi Şart
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir PKK hakkında şu sözlere değindi "Tarif eden herkes, Bahçeli de dahil, Sayın Cumhurbaşkanı da dahil, bunu bir çözüm süreci olarak değil, bir silah bıraktırma ve PKK'nın feshedilme süreci olarak değerlendiriyor. Zaten bir pazarlık olmadığını söylüyorlar ki, olması gereken de budur. Öyle mi, değil mi bilmiyorum, çünkü süreç kapalı yürütülüyor ve içeriğini tam olarak bilmiyoruz. Ancak, süreç daha çok PKK’nın feshedilmesi ve silah bıraktırma üzerine yoğunlaşıyor. Eğer bu çerçevede değerlendirecek olursak, biz zaten 50 yıldır "Kan akmasın, kardeşlik olsun, silahlar sussun, mesele çözülsün" diyoruz. Bu nedenle elbette destekleriz, olumlu görürüz ve her seferinde de destek açıklamalarında bulunuruz. Ancak, bazı eleştirilerimiz de var. Daha önceki çözüm süreçlerinde yapılan yanlışların tekrarlandığını düşünüyoruz. Bunu geçen gün Efkan Bey’e de söyledim, çünkü bu konuyla daha çok o ilgileniyor. 2012, 2013 ve 2014 yıllarındaki çözüm sürecinde çok ciddi hatalar yapıldı. Örgütle masaya oturuldu, sözde barış görüşmeleri yapıldı, ülkenin birçok noktası onlara bırakıldı ve her yer silahlarla dolduruldu. O dönemde "Biz anlaştık, silahları dışarıya çıkarıyorlar" dediler. Ancak, tam tersi oldu; dışarıda ne kadar silah varsa hepsini içeri getirdiler. Sonrasında da büyük çatışmalar yaşandı, şehirler harabeye döndü ve 8-10 bin insan hayatını kaybetti" ifadelerine yer verdi.
Demir "Bu süreçte, PKK çözüm adına daha da güçlendirildi. Kürt mahalleleri onlara teslim edildi, "Ne yapıyorsanız yapın" dendi. Sözde bir çözüm süreci vardı, belki o dönemde askere ve polise kurşun sıkılmıyordu ama Kürtlere her gün baskı uygulanıyordu. PKK, kendisine karşı çıkanları kabul etmiyor, karşı çıkanlara saldırıyordu. Her gün farklı bir il veya ilçeden cenazeler kalkıyordu. Bugün, aynı hata belki silahlı olarak yapılmıyor ama siyasi alanda benzer yanlışlar tekrarlanıyor. Sürekli PKK, Öcalan, Kandil ve İmralı konuşuluyor. Sanki o mahallede sadece onlar varmış gibi bir hava oluşturuluyor. 50 bin - 100 bin insanın ölümünden sorumlu olan Öcalan, neredeyse korunan bir haline getirildi. Bahçeli’nin sözlerini hatırlayacak olursak, Kürt mahallelerini sadece PKK’dan ibaret gösterirseniz, onların oyları da süpürülür ve çözüm çıkmaz, memleket de düzelmez. Özetle, bazı yanlışlar yapılıyor. Silahların bırakılması elbette olumlu ve desteklenmesi gereken bir gelişmedir. Ancak bu tür yanlışlar süreci sabote eder" şeklinde konuştu.
Kim İktidara Gelirse, Yönetimi Kendi Ekibiyle Yürütür
Türkiye’de Siyasi Yönetim ve Ortak Akıl olup olmadığı hakkında da konuşan HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir "Türkiye’de siyaset tam anlamıyla ortak akılla yönetiliyor demek doğru olmaz. Türkiye’de oturmuş, belki yazılı olmayan ama uygulanan kurallar vardır. Kim iktidara gelirse, yönetimi kendi ekibiyle yürütür. Bunun iyi mi, kötü mü olduğu ayrı bir tartışma konusudur. Bireysel olarak bakıldığında, Gaziantep Valisi herkesle iyi ilişkiler geliştiren, kutuplaştırıcı bir siyaset gütmeyen bir yönetici. Bu olumlu bir durumdur. Ancak, "Gaziantep’te ortak akıl var mı?" sorusunun cevabını size bırakıyorum. Şehirde iktidar partisi AK Parti’dir, büyükşehir belediyesi AK Parti’dedir ve doğal olarak yönetimde söz sahibi olanlar oy aldıkları halkın desteğiyle öne çıkan kişilerdir. Yönetim tamamen onların kontrolündedir. Bizim isteğimiz, rekabetin seçim dönemleriyle sınırlı kalması ve seçimden sonra herkesin hizmete odaklanmasıdır. Vali Bey, bunu yapmaya çalışıyor gibi görünüyor. Şehirde kutuplaşma anlamında büyük bir sorun olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.
Uyuşturucunun Şehre Girişinin Engellenmeli
Uyuşturucuyla Mücadelede Sorunlarıylada ilgili konuşan HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir "Şu anda Gaziantep’te en çok üzerinde durulan konuların başında uyuşturucuyla mücadele geliyor. Ancak, bu konuda asıl çözülmesi gereken nokta torbacılar değil, bağımlılığın kaynağıdır. Bir torbacıyı yakalarsanız, yerine bir başkası geçer. Burada asıl mücadele edilmesi gereken, uyuşturucunun şehre girişinin engellenmesidir. Şehirdeki bağımlılar bilinmiyor mu? Bence biliniyor. Ancak, ellerinde yeterli delil olmadığı için müdahale edilmiyor olabilir. Önemli olan uyuşturucu ticaretini şehir içine sokmamaktır. Bir kez içeri girdikten sonra yayılması çok hızlı oluyor ve önüne geçmek zorlaşıyor. Bu nedenle, valiliğin ve emniyetin uyuşturucunun şehre girişini önlemeye odaklanması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Erken Seçim İhtimali Görünmüyor
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir "Şu an için erken seçim ihtimali görünmüyor ve buna gerek de yok. Hükümet böyle bir ihtiyacı dile getirmiyor ve devletin de böyle bir süreci başlatacak gücü yok. Muhalefet her zaman erken seçim ister, bu siyasetin doğasıdır. Ancak, Türkiye’nin şu anda erken seçimden ziyade ekonomik toparlanmaya ve dış politikadaki sıcak gelişmeler karşısında güçlü bir duruş sergilemeye ihtiyacı var. Seçim tartışmaları yapılabilir, ancak şu an için bir seçim Türkiye’yi her açıdan sıkıntıya sokar. Yine de bazı yorumlar var, örneğin 2028 seçimlerinin 2027 ortalarına çekilmesi gibi değerlendirmeler yapılıyor. Teknik olarak erken seçim sayılabilir ama şimdilik böyle bir ihtimal yok" ifadelerini kullandı.
Suriyelilere Bakış Açımız İnsani Bir Duruşa Dayanıyor
Suriyelilerin Türkiye’deki durumunu değerlendiren Demir "Suriyelilere bakış açımız başından beri insani ve vicdani bir duruşa dayanıyor. Onları mağdur ve kardeş olarak gördük, sahip çıktık. Bu, hem insanlığımızın hem de inancımızın bir gereğidir. Türkiye, sosyal bir devlet olarak bugüne kadar Suriyelilere sahip çıktı ve bundan sonra da çıkacaktır. Bazı çevreler, özellikle Zafer Partisi gibi gruplar, Suriyelileri düşman gibi gösterip, "Sırtımızda bir yük, göndermeliyiz" diyor. Bu, gerçeği tam yansıtmayan abartılı bir söylemdir. İlk geldikleri dönemlerde ekonomik anlamda ciddi bir yük oluşturdukları doğrudur. Ancak, zamanla sisteme adapte oldular. Bugün hem tüketici hem üretici, hem işçi hem de işveren olarak ekonomiye katkı sağlıyorlar. Elbette herkesin kendi ülkesinde yaşaması doğaldır ve olması gerekendir. Ancak, milyonlarca insanın burada olması bir güvenlik riski de oluşturabilir. Dış güçler için Suriyeliler bir araç olarak kullanılabilir. Şimdiye kadar böyle bir durum yaşanmadı ama bu risk her zaman mevcuttur. Suriyelilerin ülkelerine dönmesi konuşuluyor, ancak bunu zorla yapamayız. Ortam güvenli hale gelmeden insanları geri göndermek vicdani ve insani olmaz" dedi.
Şehir Büyüdükçe Trafik Sorunu Kaçınılmaz
Gaziantep’te Trafik Sorununu da konuşan Demir "Şehir büyüdükçe trafik sorunu kaçınılmaz hale geliyor. Bunun tek çözümü belediyelerin daha fazla çalışması, ana arterleri genişletmesi ve yol yatırımlarını artırmasıdır. Eğer bunlar yapılmazsa, trafik sıkışıklığı kaçınılmaz olur. Ankara’dan örnek verecek olursak, önceki belediye yönetimi büyük yatırımlar yapmıştı. Melih Gökçek döneminde ciddi ulaşım projeleri gerçekleştirildi. Ancak, Mansur Yavaş döneminde bu anlamda büyük yatırımlar yapılmadı. Halkın bir kesimi Yavaş’ı seviyor, çünkü polemiklere girmiyor ve çatışmacı bir dil kullanmıyor. Ancak, altyapı ve ulaşım yatırımları yetersiz kaldı" diyerek sözlerini tamamladı.