Araştırmacılar, bu semptomların sadece ilerleyen aşamalarda değil, hastalığın erken evrelerinde de görülebileceğini vurguladı. Bu da kanserde erken teşhisin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kanserin sinsi seyri
Kanser, çağımızın en tehlikeli hastalıkları arasında yer alıyor. Her yıl milyonlarca insanın ölümüne neden olan bu hastalık, bazı türlerinde sinsi bir şekilde ilerliyor ve neredeyse hiçbir belirti göstermiyor. Bu nedenle erken belirtileri tanımak, tedavi sürecini kolaylaştırmak açısından büyük önem taşıyor.
Palyatif bakım ünitesinde detaylı analiz
Araştırma, Tayvan'daki bir palyatif bakım ünitesinde Ekim 2004 ile Aralık 2009 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 824 ileri evre kanser hastasının katıldığı çalışmada, semptom yoğunluğu "Semptom Bildirim Formu" aracılığıyla değerlendirildi. Belirtiler; hiç, hafif, orta ve şiddetli olmak üzere dört seviyede derecelendirildi.
Semptomlar birinci, üçüncü, beşinci ve yedinci günlerde ölçülerek, rutin klinik kayıtlar ve hastaların demografik verileriyle birlikte analiz edildi.
En yaygın belirtiler ve etkileyen faktörler
Araştırma sonucunda en yaygın ve şiddetli belirtilerin ağrı, iştahsızlık ve kabızlık olduğu ortaya çıktı. Bu belirtilerin sadece ilerlemiş kanserde değil, hastalığın erken evrelerinde de görülebileceği ifade edildi.
65 yaş ve üzeri hastaların ağrı, uyku bozukluğu, depresyon ve anksiyete seviyelerinde daha düşük puanlar aldığı, kadın hastaların ise kusma, iştahsızlık, ödem, depresyon ve anksiyete gibi semptomlarda erkek hastalara göre daha yüksek puanlar aldığı belirlendi.
Palyatif bakımın önemi
Cancer Research UK’ye göre, palyatif tedavinin amacı semptomları hafifletmek ve hastanın yaşam kalitesini artırmak. İlerlemiş kanser durumlarında bile palyatif tedavi, kişinin daha konforlu ve uzun bir yaşam sürmesine yardımcı olabiliyor.
Bu araştırma, yalnızca ileri evre hastalarda değil, erken evrelerde de dikkat edilmesi gereken semptomlara ışık tutarak, farkındalığın ve erken teşhisin önemini bir kez daha ortaya koydu.
