Prof. Dr. Şener, solunum yolu viral hastalıklarının genellikle 65 yaş üstü ve 7 yaş altındaki çocuklar için ölümcül seyir potansiyeli taşıdığını vurgulayarak, bu yaş grupları dışındaki popülasyonun genellikle ölümcül seyir göstermediğini söyledi. Bu nedenle, dünya genelinde hiçbir ülkenin bu tür enfeksiyonların rutin takibini yapmadığını belirtti. Prof. Dr. Şener, belli şehirlerde belirli hastanelerin yoğunluk anlamında seçildiği Satellite Surveyans yöntemiyle virüslerin tespit edildiğini ve bu hastanelerde yapılan viral taramaların sonuçlarına göre Türkiye genelinde RSV, domuz gribi, normal grip, diğer koronavirüs ailesi ve Covid-19'un yaygın olduğunu ifade etti.
Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada yoğun bakımlardaki doluluk oranının yüzde 80’lerde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alper Şener, “Bu da şu demek aslında baktığınızda solunum yolu viral hastalıklarının geçinen kişilerin ciddi bir kesimi hala da yoğun bakım riski içeriyor demek. Hastane yatış riski ile birlikte. Dolayısıyla bu açıdan bunu hafife almamak lazım. Sahada baktığımızda kendi kişisel gözlemlerime aktarabilirim. Ben covid-19 ve diğer koronavirüsler, domuz gribi ve RSV ağırlık olarak Respiratuar Sinsityal Virüsü baskın olarak görüyoruz. Bu 3 virüs de özellikle erişkin yaş grubunda ciddi problem oluşturabiliyor. RSV ekstra çocuklarda sıkıntı oluşturabiliyor. Çocuklarda bir de ekstra adenovirüs ekleniyor. Bunlar içerisinde adenovirüs çocuklar da ishal, bulantı kusmayla birlikte solunum yolu enfeksiyonunu birlikte yöneten sebep olan hastalıklardan bir tanesi, erişkin ve çocuk yaş grubuna ayıracak olursak bir adenovirüs farkı var. Adenovirüsün yaşlılarda daha nadir görüyoruz. Ama RSV dahil olmak üzere bütün yaş gruplarında baskın olarak görüyoruz. Özellikle RSV gibi virüslerin yani akciğeri daha yaygın tutan insan Parenkim- alveolar arası doku virüs gibi bir sürü alt gruplar var. Bu virüslerdeki temel problem devam eden öksürük, yani hasta iyileşse dahi birkaç haftayı bulan, hatta 3-4 haftayı bulan devam eden iritatif öksürüklerin sık olması influenza da ve covid-19’da alt sonunda enfeksiyon tutulmazsa bunları görmüyoruz ama RSV primer olarak akciğerlerin akciğerleri Parenkim- alveolar arası doku tuttuğu için bunlarda daha fazla görüyoruz” şeklinde konuştu.
Devam eden öksürük tablolarını panik olmadan yakın takip etmek gerektiğini de belirten Şener, sözlerine şöyle son verdi “Yine yaşlı hastalarda özellikle devam eden öksürük beraberinde balgam geldiyse ateş yüksekliği birden başladıysa bunlarda zatürre hastan dikkat etmek gerekiyor. Çünkü yaşlı hastalarda her halükarda tıpkı çocuklarda olduğu gibi viral enfeksiyondan sonra bakteriyel enfeksiyonları sık görüyoruz. Özellikle influens domuz gribe covid-19’la ilgili olan tanı yerken koymak önemli. Neden bu hastalıklara karşı antiviral ilacımız var. Yani virüsün akciğer inip hasar yapmasını engelleyici ilaçlarımız var. Bu ilaçları erken dönemde kullanmak gerekiyor. Onun dışındaki diğer virüsler de ise, bir spesifik antiviral tedavi yok. Hastalığın seyrine göre karar vermek gerekiyor. İşte buhardı, nemdi, antibiyotik eklemek gerekiyorsa bazılarına üçüncü, dördüncü gün antibiyotik eklemek gerekiyor. Bunları değerlendirmek lazım ama hala hazırda Türkiye’de şu anda solunum yolu viral enfeksiyon arasından baktığımızda pik yaptığı dönemin içerisindeyiz. Bu pik yaptığı dönem bir süre daha devam edecek gibi görülüyor. Özellikle sömestr tatil içerisinde de hem büyüklerimizin hem de çocuklarımızın tatil süreci içerisinde birlikte vakit geçirirken bu açıdan da dikkat etmeleri gerekiyor. Tatilleri zehir olmasın.”