ŞANLIURFA'NIN TURİZMDEKİ BAŞARISI

Bacaksız, Gaziantep'e gelen turistlerin şehirdeki sınırlı eğlence mekanları nedeniyle genellikle bölge turları yaptığını belirtti. "Gaziantep'e gelen turistler daha çok bölge turu yapıyor. Konaklamada istenilen noktada değiliz. Çünkü turiste sunacak çok fazla alternatifimiz yok. Turistin otantik, yöresel bir mekanda oturup, alkol alıp eğleneceği mekan sayımız bir elin parmaklarını geçmez. Şanlıurfa bizden iyi, bir çok yerde sıra gecesi alkollü de var, alkolsüz de var. Biz bu konuda maalesef çok zayıfız." şeklinde konuştu.

TURİSTLER İÇİN EĞLENCE MEKANLARI YETERSİZ

"Restoran ve eğlence mekanlarımızın sayısını artırmamız gerekiyor. Mevcut mekanlara gitmek isteseniz bile yer bulmak mümkün değil. Rezervasyon yaptırmak istediğinizde bile yer bulunamıyor. İstanbul'a gittiğinizde Boğaz kenarında balık yemek istersiniz çünkü orası İstanbul'un dokusunu yaşatıyor. Gaziantep'e gelenler de şehrin dokusunu yaşayabilecekleri, alkollü bir mekan arıyorlar ama burada sadece iki alternatif var. Bu yüzden turistler şehirde kalmak istemiyor," dedi.

PAHALILIĞIN SEBEBİ YÜKSEK KİRALAR

Yeme içme sektöründeki pahalılığa da değinen Bacaksız, "Gaziantep'teki pahalılığın bir sebebi, yüksek kiralar. Bir esnafın pahalı olduğunu söylemeden önce, o esnafın ödediği kiraya bakmalısınız. Kiracıya 'niye bu kadar yüksek kira ödüyorsun?' diye sormak gerekiyor. İşletme sahibinin çalıştırdığı personel, aldığı ürünlerin maliyeti yüksekse, ürünlerini yüksek fiyata satmak zorunda kalır. Elbette bu durumu abartanlar olabilir; fakat önce bu dengeyi kurmak lazım. Örneğin, farklı bir şehirde aynı metrekaredeki bir dükkan 20 bin lira kiraya sahipken burada 100 bin lira kira ödeyen bir esnaf nasıl ayakta kalabilir?" şeklinde konuştu.

GARSON SORUNU

Soner Bacaksız, yeme içme sektöründeki önemli bir meseleyi, garson sorununu gündeme taşıdı. Avrupa ve diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'de garsonluğun meslek olarak görülmediğine dikkat çekti. Bacaksız, "Avrupa'ya gidin, bizde on işçinin çalıştığı yerde orada iki eleman çalışır. Çalışan kişi sekiz saatini tamamladıktan sonra üniformasını çıkarır ve aynı restoranda arkadaşlarıyla yemek yer. Çünkü o kişi işine 'bu benim mesleğim' diyerek bakar ve işini doğru yaptığı için bahşişiyle birlikte düzgün bir gelir elde eder," dedi.

BAHŞİŞİN ZORUNLU OLMASI TARTIŞMASI

Bacaksız, Türkiye'de garsonların çoğunlukla geçici olarak bu işi yaptığını ve meslek olarak görmediğini belirtti. "Burada garsonlar, askere gidene kadar ya da başka bir iş bulana kadar bu işi yapıyor. Müşterinin göz göze gelmesini istemiyorlar çünkü işlerine sahip çıkmıyorlar. Bu durumda bu sektör nasıl gelişebilir ki? Amerika ve Kanada'da olduğu gibi bizde de bahşiş zorunlu olmalı. Orada yüzde 5 bahşiş mecburidir. Belki bu, garsonların işlerini sahiplenmelerini ve bu işi meslek olarak görmelerini sağlar," ifadelerini kullandı.