ANKA-S, 15 bin fit irtifadan gerçekleştirdiği atışta hedefini tam isabetle vurdu. Bu gelişme, tanksavar füzelerinin SİHA’ların ana mühimmatları arasına girmesinin yolunu açtı.
Savunma Sanayiinde Bir İlk
ROKETSAN’ın geliştirdiği uzun menzilli tanksavar füzesi L-UMTAS, şimdiye dek kara ve deniz araçları ile ATAK taarruz helikopterlerinde kullanılıyordu. 8 kilometre menzile sahip, zırh delici tandem harp başlığıyla donatılmış L-UMTAS, artık SİHA’ların da stratejik mühimmatı olacak. ANKA-S, bu tarihi testte L-UMTAS’ı ateşleyerek üstün mühendislik ve savunma kabiliyetlerini bir kez daha kanıtladı.
ANKA-S’in Kabiliyetleri Daha da Gelişti
350 kilogramdan fazla faydalı yük taşıma kapasitesine sahip ANKA-S, tek seferde 8 adet L-UMTAS füzesi taşıyabiliyor. Daha büyük platformlar olan AKSUNGUR ve AKINCI ise bu kapasiteyi katlayarak savunma kabiliyetlerini daha da artırıyor. L-UMTAS, atış öncesi ve sonrası hedefe kilitlenebilme özelliğiyle hem sabit hem hareketli hedeflere karşı etkili bir çözüm sunuyor.
Savunma Sanayiinde Gurur Tablosu
TUSAŞ, bu tarihi başarının görüntülerini sosyal medya hesabında “Bu yalnızca bir atış değil, milletimizin inancının, azminin ve gücünün gökyüzündeki gücüdür” sözleriyle paylaştı. Yerli ve millî mühendisliğin ulaştığı bu noktanın Türkiye’nin uluslararası alandaki prestijini artırdığının altı çizildi.
Haluk Görgün’den Tebrik
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, bu başarının yerli savunma sanayii ekosisteminin azim ve özverili çalışmasının bir sonucu olduğunu belirtti. Görgün, "TUSAŞ ve ROKETSAN çalışanlarını, sanayicilerimizi ve alt yüklenicilerimizi gönülden tebrik ediyorum. Birlikte Türkiye’nin savunma kabiliyetlerini daha ileriye taşıyoruz" ifadelerini kullandı.
L-UMTAS ve SİHA’ların Stratejik Önemi
L-UMTAS’ın SİHA’lara entegrasyonu, Türk savunma sanayiinde oyun değiştirici bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, Türk SİHA’larının yeteneklerini daha da artırarak hem iç güvenlik hem de sınır ötesi operasyonlarda büyük bir avantaj sağlayacak. Yerli ve millî savunma teknolojilerinin bu başarısı, Türkiye’nin küresel savunma sanayiindeki konumunu güçlendirmeye devam ediyor.