Prof. Dr. Görür'ün ifadelerine göre, Doğu Anadolu fay hattı 7 ve üzeri büyüklükte depremler üretebilecek potansiyele sahip. Özellikle Hakkari ve Tunceli'de yaşanan depremler, bu potansiyeli gözler önüne seriyor.
Görür, Tunceli'nin dört tarafının fay hatlarıyla çevrili olduğunu ve bu fayların bölgede büyük depremlere neden olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, Kuzey Anadolu Fayı'nın Erzincan ile Bingöl-Karlıova arasında en son 1784 yılında deprem ürettiğini ve Yedisu Fayı'nın her 250 yılda bir deprem üretebildiğini ifade ediyor. Bu bilgiler, bölgenin deprem açısından ne kadar riskli olduğunu gösteriyor.
Prof. Dr. Görür'ün vurguladığı bir diğer önemli nokta ise Arap Levhası'nın hareketi. 6 Şubat'ta gerçekleşen büyük depremler sonucu Arap Levhası'nın kuzeye doğru hareket ettiğini ve Bitlis-Zagros kuşağını etkilediğini belirtiyor. Bu durum, Adıyaman’dan Hakkari’ye kadar olan bölgede deprem riskini artırıyor.
Görür, yerel yönetimlere depreme dayanıklı kentler inşa etme çağrısında bulunuyor. Bu, deprem riski yüksek bölgelerde yaşayan insanların hayatlarını korumak ve olası bir doğal afet durumunda zararları en aza indirmek için kritik öneme sahip. Deprem hazırlıkları, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde alınacak önlemleri içermelidir.
Prof. Dr. Naci Görür'ün bu uyarıları, deprem hazırlıklarının önemini ve aciliyetini vurgulamaktadır ve ilgili tüm tarafların bu konuda gerekli önlemleri alması gerekmektedir.