Gaziantep'in bu tarihi mahalleleri, hem geçmişin izlerini taşır hem de şehrin kültürel zenginliğini güzelleştirir. Restorasyon çalışmaları ve zengin hikâyeler, bu mahallelerin turizmdeki önemini arttırıyor ve ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor.
Zamanla bu kadim şehirde yaşanan değişimler, mahalle kültürünü de dönüştürmüş, bir zamanlar şehrin sosyo-ekonomik dokusunu yansıtan semtler, apartmanlarla dolu modern yerleşim alanlarına evrilmiştir.
Eski Gaziantep’te Birlikte Yaşam Kültürü
Tarihi mahalleler, farklı inanca sahip toplulukların bir arada yaşadığı özel alanlar olarak dikkat çekerdi. Müsülmanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler, köklü bir dayanışma ve hoşgörü kültürüyle birbirlerinin bayramlarına, kültürel geleneklerine özen gösterirlerdi.
Ramazan’da Müsülmanlara yemek pişiren Hristiyan komşular ya da Cumartesi günülerinde Yahudilere yemek götüren Müsülmanlar, bu mahallelerin dayanışma kültürünü güzelleştiren detaylar arasındaydı. Ancak, şehrin genleşmesi ve modernleşme süreciyle birlikte bu mahalle kültürü yavaş yavaş yok olmaya başlamıştır.
Gaziantep’in Tarihi Mahalleleri
Gaziantep’in Tabakhane, Şehreküstü, Hoşgör, Bey Mahallesi ve Akyol gibi eski mahalleleri, bir zamanlar şehrin ileri gelenlerinin yaşadığı prestijli bölgelerdi. Ancak zamanla bu mahalleler, ekonomik ve sosyal değişimlerle beraber yerli halk tarafından terk edilmiş, kimisi satılmış kimisi de kiraya verilmiştir. Bugün, bu mahallelerdeki tarihi yapılar, yerel yönetimlerin özeni sayesinde restore edilerek turizme kazandırılmış ve şehrin kültür turizmine önemli katkılar sağlamıştır.
Tabakhane Mahallesi:
Gaziantep Kalesi’nin eteğinde, Alleben Deresi kenarında bulunan Tabakhane Mahallesi, adını burada faaliyet gösteren dericilik atölyelerinden alır. Deri işleme süreci sırasında yayılan keskin koku nedeniyle, halk arasında “Tahta Köprü’den geçme, Karasu’dan su içme!” gibi esprili deyişler gelişmiştir.
Ayrıca, Tabakhane’nin damacıları şehirde meşhurdu. Suburcu ve Şehreküstü’den gelen damacılar, burada kahvehanelerde düzenlenen dama turnuvalarında büyük çekışmalar yaşar, mahalleye canlılık katarlardı.
Bey Mahallesi:
Tarihi dokusuyla adeta bir açık hava müzesi olan Bey Mahallesi, Gaziantep’in taş mimarisinin en çarpıcı örneklerini barındırır. Mahallede Oyuncak Müzesi, Ali İhsan Göğüş Müzesi, Atatürk Anı Evi ve Müzesi gibi pek çok kültürel mekan bulunur.
1587 yılında inşa edilen Bey Camisi’nden adını alan bu mahalle, bir zamanlar Ermeniler ve Müsülmanların birlikte yaşadığı bir yerdi. Bugün hala mahallede kapı önülerinde oturarak sohbet eden yaşlı kadınlar, eski komşuluk kültürünü devam ettiriyor.
Şehreküstü Mahallesi:
Adının nereden geldiği konusunda farklı hikayelere sahip Şehreküstü Mahallesi, Gaziantep’in en ilginç semtlerinden biridir. Bir rivayete göre, ailesine kızan bir kişi, şehirden uzağta yeni bir ev inşa etmiş ve halk buraya Şehreküstü adını vermiştir. Diğer bir hikayeye göre, Şara adında bir Ermeni kızına ithafen bölgeye Şara Küstü denilmiş, bu ad zamanla Şehreküstü’ye evrilmiştir.
Hoşgör Mahallesi:
1950’lerde Gaziantep’in batısında gelişen Hoşgör Mahallesi, gecekondularıyla dikkat çekerdi. Kara Memet adı verilen bir kişi, bu bölgeye ev yaparak yerleşmiş ve eski komşularını yanına davet etmiştir. Mahalle sakinlerinin belediye yetkililerine yaptığı “hoşgörülü olun” talepleri, zamanla bu bölgenin adının Hoşgör olarak anılmasına neden olmuştur.
Akyol Mahallesi:
Şehirde “Ağyol” olarak da bilinen Akyol Mahallesi, Amerikan Hastanesi’nin 1879 yılında burada kuruluşu ile dikkat çeker. Günümüzde hala aktif olan hastane, bu mahallenin eğitimli bireylerin yetiştiği bir merkez olmasına katkı sağlamıştır. Şehirdeki çok sayıda akademisyen ve okumuş kişinin bu mahalleden çıktığı ifade edilir.