Asgari ücrete gelen zam sonrası Ramazan ayının da yaklaşmasıyla birlikte zam haberleri de peş peşe gelmeye başladı. Gaziantep'te birçok vatandaş Et fiyatlarına da zam gelip gelmeyeceğini araştırırken Gaziantep Eski Ticaret Odası Komite Başkanı Tamer Abuşoğlu konuya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aslında ete zam gelmeyeceğini belirten Abuşoğlu, sektörü domine eden ve spekülatif kazanç peşinde koşan esnafların keyfi zam yaptığını belirtti.
Sakatat Fiyatlarında Artış Var
Et fiyatlarında bir artışı beklemediklerini belirten Abuşoğlu, “Şu anda et fiyatlarında bir zam söz konusu değil. Zaten iç piyasa çok daralmış vaziyette özellikle et konusunda bir fiyat artışının olacağını zannetmiyorum. Ama yan et ürünlerinde var. Et ürünlerinde yan ürünler nedir? Etin dışındaki şeyler yani ciğer, kelle, mumbar, onlarda var hat safhada. Ondan dolayı da şu anda piyasa fazlasıyla daralmış vaziyette. Hiç alışveriş yok.” şeklinde konuştu.
Et Fiyatlarını Canlı Hayvancılar Belirliyor
Canlı hayvancıların oluşturduğu WhatsApp grupları aracılığıyla piyasayı manipüle ettiğini ve bu durumun Türkiye genelinde fiyatları etkilediğini belirten Abuşoğlu, “Etin ham maddesi koyun biliyorsunuz. Koyun arttığı zaman ette çarpan etkisi yapar. Etle buna göre şekil alır. Ama buradaki en önemli şey yakıcı soru spekülatif kazanç peşinde koşan esnaflar. Yani kimler bunlar? Canlı hayvan arzını piyasaya sürenler. Canlı hayvancılar. Bu insanlar kendi aralarında örgütlenmiş vaziyette. Bir WhatsApp grubu kurmuşlar. Ne yapıyorlar? Efendim pazara koyun çıkartın veya çıkartmayın. Fiyat şu olsun, vadesi şu olsun. Yani tepeden inmeci bir anlayışla daha fazla kar etme hırsıyla eti tırmandırıyorlar. Burada tırmanan et yine dediğim gibi çarpan etkisi yapıyor ve bütün Türkiye'ye sirayet ediyor. Çünkü ülkenin batısını besleyen o arz ve talebi dengeleyen en önemli canlı hayvan ihraç merkezi Gaziantep dediğimiz gibi. Yani buradaki hırs daha fazla kar etme amacı maalesef insanların sofrasına kadar yansıyor. Anladım gördüğüm bu. Ben yıllarca yazdım, çizdim bu konuda. Oradaki güç odaklarını karşıma alma pahasına. Bunları yüksek dile getirdim.” İfadelerine yer verdi.
Sorun Üretime Yönelik Anlayışın Olmayışı
Bu sorunun ortadan kalkması için, üretime yönelik bir anlayışın olması gerektiğini vurgulayan Abuşoğlu, “Had safhada üretime yönelik bir ekonomik anlayışın olması lazım. Özellikle tarım, iş kolunda. Sadece ette değil mesela süt ve süt ürünleri Çocuklar gelişme çağındaki çocuklar ve halkımız süt, süt ürünleri, et ve et ürünleri tüketemiyor. Bundan dolayı sağlıksız bir nesille karşı karşıyayız. Çocukların boyu ortalaması düştü. İnsanların alım güçleri yok. Ondan dolayı da sağlıklı beslenemiyorlar. Bu devlete aslında yeniden yük olarak geri dönüyor. Onların kaybolan sağlıklarını çok daha fazla masraf ederek sağlamak zorundasınız. Ondan dolayı aslında devletin ikilemi bu.” dedi.
Denetim Şart
Abuşoğlu, “Dünyada gıda fiyatları hızla düşerken Türkiye'de hızla yükseliyor. Bunun nedenlerini araştırmak lazım. Mesela burada bir mali denge politikası da yok. Kasapların üzerine gidiyorlar. Ama bu koyuncularda canlı koyunun her biri 15-20 bin TL bandında. Şimdi bunlar ne kadar vergi veriyor ve bunların ne kadarı kayıt dışı. Bununla ilgili devletin aklı başında bir politikası yok. Varsa da yoksa da kasaplar, yan ürün satan esnaf. Bununla çözülmez bu iş. Yani bu işin musluğu nerelere akıyorsa kim elinde tutuyorsa orayı denetlemek lazım, o güçleri denetlemek lazım.” Şeklinde konuştu.
Zam Toplumda Alışkanlık Haline Geldi
Zammın toplumda alışkanlık haline geldiğini söyleyen Abuşoğlu, "Ramazan da sürekli her sene zam yapılır Bu hem hakkaniyet ölçüleriyle bağdaşmaz, Hem de dinin gerekleriyle bağdaşmaz. O da son derece benim nazarımda ahlaksızca bir iş. Dini vecibelerini yerine getirmek için oruç tutacaklar. Hat safhada gıda ihtiyaçları var ama birtakım piyasayı elinde tutmak isteyen kişiler piyasayı dizayn edecek, onların o dini duygularını yerine getirmeye yönelik eylemine ket vuracak. Bu da bir ahlaksızlığın artı bir Boyutu. Yani bu on toplumda alışkanlık haline geldi zam yapmak. Örneğin bir malı atıyorum, on liraya satıyorsunuz, talebi var. Siz diyorsunuz ki yine artıralım . On iki yapalım, on beş yapalım alıcısı var. Yani bu bütün ürünlerde böyle. Yani bunun bir dur noktasının olması lazım. Bu da ehil bir devlet yapısıyla, ehil hükümet yapısıyla olur ancak. Yani iş döner, dolaşır siyasete ve yöneten, yönetilen ikilemine gelir. Ben iyi yönetilmediğimiz kanaatindeyim. Olanların bütün nedeni de budur.” ifadelerine yer verdi.