Gaziantep-Kilis Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yasemin Zer, Eris varyantının Covid-19 gibi solunum yoluyla bulaştığını ve tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Zer, “Mevcut kanıtlara dayalı olarak, Eris virüsünün ortaya koyduğu halk sağlığı riski küresel düzeyde düşük olarak değerlendirilmektedir. DSÖ’ne göre bu varyantın artış gösterdiği bazı ülkelerde hastaneye yatışlarda artış görüldü. Artan görülme hızıyla birlikte bazı ülkelerde, hatta global olarak baskın hale gelebileceği belirtilmektedir. Eris virüsünün Türkiye’de de geçen hafta görüldüğü açıklandı. Eris virüsünün kronik hastalığı olanlar ve 65 yaş üstü bireylerde daha ciddi enfeksiyonlar, akciğer tutulumu görülebileceğinden mutlaka koruyucu tedbirler alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

ERİS VARYANTI DSÖ’NÜN RADARINDA

COVID-19 virüsünün mutasyona uğradığını kaydeden Zer, “COVID-19 etkeni SARS-Cov-2 virüsü beklendiği gibi mutasyona uğramakta ve bu sürecin normal bir sonucu olarak varyantlar (bir ya da daha fazla mutasyon içerebilen genetik kod) ortaya çıkmaktadır. COVID-19 Omicron varyantının tüm Dünya’da yaygın hale gelmesiyle birlikte alt varyantlar da tanımlanmaya başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre EG.5 Haziran 2023 sonunda Covid-19 olgularının yüzde 7.6’sını oluştururken Temmuz 2023’te bu oran yüzde 17.4’e yükselmiş ve bunun üzerine DSÖ, Eris’i “gözlem altındaki varyant” statüsünden “izlenmesi gereken varyant" statüsüne yükseltmiştir” dedi.

TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAMALIYIZ

Prof. Dr. Yasemin Zer Eris virüsünün belirtilerinden bahsetti. Zer, “Eris virüsü varyantı ile oluşan enfeksiyonlar; öksürük, halsizlik-yorgunluk, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ve kas ağrıları yer almakta grip, soğuk algınlığı veya zatürre tarzında da hissedilebilir. Coronavirüs’ün diğer solunum yolu virüslerinden birine dönüştüğü, gerek hastalığı geçirmek, gerekse aşılanmak suretiyle oluşan toplumsal bağışıklığın etkenin hafif seyirli enfeksiyonlar yapmasında etken olduğu söylenebilir. Bu tür virüslerin doğasında çoğalırken çeşitli değişimlere uğramak (mutasyon) söz konusu olup, sonraki yıllarda da bu tür varyantlar oluşturacaktır. Bununla birlikte küçük çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve 65 yaş üstü bireylerde daha ciddi enfeksiyonlar, akciğer tutulumu görülebileceğinden mutlaka koruyucu tedbirler alınmalıdır” dedi.

HİJYEN KURALLARINA UYULMALI

Eris virüsüün solunum yoluyla bulaştığını ve hijyen kullarına uyulması gerektiğini vurgulayan Zer, “Virüs hasta kişilerden öksürük, hapşırık sonucu havaya saçılan solunum damlacıklarının sağlam kişilerce solunması sonucu bulaşmaktadır. Hasta kişinin kendini izole etmesi veya maske takması bulaştırıcılığın önlenmesi açısından çok önemlidir. Şu ana kadar ki veriler, pandemide yaşamış olduğumuz maske ve kapanma gibi tedbirlerin gerektiğini göstermemektedir. Temel tedavi dinlenme ve destek tedavisi olarak ifade ettiğimiz, bol sıvı tüketmek, ılık bitki çayları, bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin takviyesi gibi yöntemlerdir. Takviye olarak C vitamini içeren besinler tüketilebilir. Hasta kişilerin kendilerini izole etmesi veya maske takması bulaşmanın önlenmesinde önemlidir. Ayrıca kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabunla yıkaması hastalıktan korunmada temel kurallardır” dedi. CEYDA BOZKURT