Türkiye’nin 2011’de başlayan Suriye İç Savaşı’nın ardından küresel düzensiz göç ile yasadışı geçişlerin merkezi haline geldiğini söyleyen Melih Meriç, “AKP iktidarının ‘Açık Kapı’ politikası nedeniyle Ortadoğu, Asya, Afrika ülkelerinden yüz binlerce sığınmacı ülkemize akmış, bu nüfus sirkülasyonu denetlenemediği için ekonomimiz, demografik yapımız, sosyal barışımız tehdit altına girmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının doğurganlık hızının tarihin en düşük seviyesine gerilediği, buna karşılık sığınmacı nüfusunun hızla arttığı bir ortamda, ülkemizin geleceği ve var olma iradesi tehlikeye düşmüştür.  Hali hazırda böyle kritik bir tehditle karşı karşıya kalınmasına rağmen iktidar hiçbir karşı adım atmıyor, tam aksine yabancılara vatandaşlık verilmesine dair kriterleri gün geçtikçe yumuşatıyor. Yalnızca, yabancıların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabilmeleri için ödemeleri gereken tutar 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltildi, bu da döviz kurlarında meydana gelen oynaklıktan kaynaklı bir ‘Kâr sağlama’ rantına çevrildi.” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’ndan sürpriz Gaziantep ziyareti İmamoğlu’ndan sürpriz Gaziantep ziyareti

Açık Kapı Politikası Sistem Boşluğu Yarattı

Açık Kapı politikasının ülkede çok büyük bir sistem boşluğu yarattığını ifade eden CHP’li Meriç, “Dünyanın hemen her ülkesinden onlarca uyuşturucu taciri, mafya lideri, insan ve silah kaçakçısı, kara para aklayıcısı ve daha birçok suç koluna dahil örgüt lideri, denetimlerin gevşekliği ve her şeyden para kazanma amacı güden zihniyetin açıklarından faydalanmakta, kısa süre öncesine kadar huzur ve istikrar timsali olarak örnek gösterilen Türkiye’ye akın etmektedir. Henüz geçtiğimiz günlerde “6415 Sayılı Terörün Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun”a dayanılarak Resmî Gazete’de yayımlanan mal varlığının dondurulması kararı, denetimsizliğin ne kadar büyük boyutlara ulaştığına dair güncel bir örnek. Listede yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 17 kişinin 2’sine sonradan vatandaşlık verildiği iddia ediliyor, bu da akıllara güvenlik soruşturması ve uluslararası tahkikatın hangi kriterlere göre yapıldığı, eksiklerin ne olduğu sorularını getiriyor. Gelişmiş ve düzensiz göçle alt seviyede muhatap olan ülkelerde dahi vatandaşlığa alımlar, çok derinlemesine ve detaylı araştırma-soruşturmalara tâbi iken Türkiye’de teröristlere, suç örgütü liderlerine vatandaşlık verilmektedir. Tüm yaşananları ve istatistikleri alt alta topladığımızda ise vatandaşlığa alım kriterlerinde büyük eksiklikler, ihmaller, yetersizlikler olduğu gün gibi ortadadır. Bu çok boyutlu sorunlar zinciri, TBMM çatısı altında araştırılmalı, ihmaller ve eksikler hızla giderilmelidir. O yüzden halkımızın bize verdiği denetleme ve temsil yetkisine dayanarak, Yüce Meclisimize sunduğum Meclis Araştırması açma teklifine, Türkiye’nin geleceğini ve bekasını düşünen tüm siyasi partiler destek vermelidir.” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ