Geçmişte cami ve hamamların vazgeçilmezi olan takunyalar plastik terliklerin popülerleşmesiyle giderek unutulmaya yüz tuttu. 3 kuşak bu mesleği sürdürdüklerini ve talep olmadığı için bıraktığını söyleyen eski haphap usatası Ömer Dük, bir zanaatin daha yok olduğunu söyledi. Karagöz Mahallesinde Küçük bir dükkanda başladıklarını belirten Dük, azalan talep ve üretim maliyetlerinin seri üretimle baş edemeyeceğini belirterek mesleği bıraktıklarını söyledi.
Babasının Karagöz'de küçük bir dükkanda bu mesleğe başladığını belirten Dük, “Rahmetli babam 2.dünya savaşından sonra çırak olarak mesleğe başlamış. Eski haphapcı çarşısı olarak şimdi sandıkçıların yer aldığı çarşıda çırak olarak başlayarak orada kalfa oldu. 1962 yılında karagözde bulunan bu dükkana gelerek, O zamanın parasıyla 4250 lira anahtar parası vererek dükkanı açıyor. 2013 yılına kadar beraber çalıştık. Ben mesleği babamdan önce bıraktım. Çünkü mesleğim artık öldü. Ondan dolayı bırakmak zorunda kaldım. Şu anda yine ayakkabı sektöründeyiz." dedi.
Geriye Sadece Fotoğraflar Kaldı
Yaptığı meslekten geriye sadece fotoğraflarının kaldığını söyleyen haphapçı ustası Dük, "Çok emek ve zaman alan bir iş olduğu için çok kıymetliydi. Geriye sadece fotoğraflar kaldı. Birde artık teknoloji ilerledi ve terlik pabuç bakımından çeşit çoğaldı. Mesela şu günün hükmüne 50-100 liraya kadar terlik var. Ben bir haphap yapıp satsam 500 lira. Maliyeti, emeği çok olduğu için günden güne satışlarımız düştü. Günde bir tane bile zor satar hale geldik. Niye?Çünkü alternatif ürünler çoğaldı, terlikler çoğaldı. Yani öyle bir hal oldu ki ben 1 kasım 2006 tarihi'nde haphapcılığı bıraktım.” şeklinde konuştu.
Gassallar da Giyerdi
Cenazeyi yıkayan gassalların ayaklarına haphap alındığını söyleyen Dük, “Eskiden her evde giyilirdi. Evlerimiz hayatlı evlerdi, hayatta giyilirdi, tuvalette, banyoda abdest alırken camilerde giyilirdi. Hatta sabah erken saatlerde beni bekleyen müşterilerimiz olurdu. Yakınları vefat etmiş cenazeyi yıkayacak gassalların ayaklarına haphap alınırdı. Sonrada o haphap ölünün hayrına camiye bırakılırdı.” dedi.
Plastik terlikle Bir Tutuldu
Düğün öncesi damatlara alışveriş alışkanlığını kazandırmak amacıyla alışverilişe gönderilip haphap aldırıldığını belirten Dük, “Cuma günü sabahleyin düğün öncesi hamama giden damatlar için haphap alınırdı. Ya da nişan bohçası için ayna, tarak, elbise fırçası ve gelin hap hapı alınırdı. İşimiz güzeldi, güzel satışlar yapardık. Babam mesela 1940’lı yıllardan 2010 yılına kadar 70 yıl bu mesleğin içindeydi. Ama artık mesleğimiz öldü. Çünkü müşteri artık alt tarafı bir tahta parçası değil mi gözüyle bakmaya başladı. 'Altı üstü bir hap hap değil mi?' mantığıyla yaklaştığı için değeri kalmadı. Yani o 100 liralık fabrikasyon terlik ile bizim 500 lira değerindeki haphapı eş değer görmeye başladı. Gördüğü vazife aynı o yüzden meslek geriye gidegide bitti. En sonda Antep’te ben kaldım. Bende bıraktım artık haphap yapılmıyor.” ifadelerine yer vererek sözlerini “Geçmiş zaman olur ki hayali bile cihan değer, eski mesleğim ile ilgili hatıra. Herkese hayırlı günler diliyorum.” diyerek tamamladı.