İlk 4 hafta puan alınmadı, kötü futbol, kötü skorlara eyvah diyorduk..
Bu skorlar mecburiyetten teknik kadro değişikliği ve transfere itmiş oluyordu. Şehirde heyecan yaratmış, beklentiler artıyordu ancak Sumudica’nın gelişi tepkilere de yol açıyordu. İki haftalık değişim sonrası soluğu Kayseri’de aldık.
İki takımda da kan değişikliği olmuş, sahaya nasıl yansıyacaktı ve sürprizlere gebe bir maçtı. Gaziantep FK için kaybetme lüksü yoktu. Kazanmasa da kaybetmek istemiyordu.
İlk yarıda Sumudica’nın klasik oyun tarzını izledik. Akıllı ve disiplinli oynayıp aceleci olmadı. Planı Kayserispor’un daha maçın başında penaltıdan kazandığı gol bozuyordu.
İlk yarı tempoyu yükseltmedi, ikinci yarıda üstünlüğü ele alıp ağırlığını hissettirdi. Arka arkaya gol pozisyonları buluyor, kaçırmak atmaktan daha zordu, bir değil, iki değil, üç ve daha fazlası.
Net pozisyonlar vardı ama atan yoktu. Derler ne pozisyonlar kazırdık, budamı kaçtı diyorduk..
Bir atsa rakibini çözerdi ama şans ev sahibi ve kalecileri Bilal’in yanındaydı. Şans derler ya bu kez şanssızlık yaşadık. Bu yarıda Gaziantep FK oynadı, golü de ev sahibi takım buldu.
Son dakika da bir gol daha buluyorlardı. Kaleci Bilal ve şanssızlığa takıldık. Ama bir gerçek varki bu maçta bir puanda az olurdu. Çünkü savaşan, mücadele etmeyi hatırlayan bir Gaziantep FK vardı. Maçın en rahat adamı kaleci Nita oluyordu, daha çok yorulan rakip kaleci Bilal vardı. Maçın özeti atamayana, atarlar. Tabi futbolda şansa inanlardanım. Verilen mücadele bu takımın ayağa kalkacağına işaret oldu ama uyum sürecini çabuk atlatıp lige daha iyi konsantre olmamız lazım. Maç bitti ama yaşanan olaylar Kayseri taraftarının, bizim taraftarlarımıza saldırı yapıp araçlara taş atması affedilemez.
Kayseri’ye bu hareket hiç yakışmadı. Anadolu’nun güçlü iki ismi dostluğa leke düşüren Kayseri oldu. Bu hareketler geceye damga vururken, maçın ve skorun önüne geçti.
DİP NOT: Bu takımın ayağa kalkacağına inanıyoruz, bu sinyali almış olduk.