Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, 1 Kasım tarihinde yürürlüğe giren Aile Hekimleri Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin çözüm yerine sorun ürettiğini ifade ederek, “Sağlık Bakanlığı kaş yaparken göz çıkartıyor. Aile hekimleri iş bıraktı ve mağdur olan ise vatandaş oldu,” dedi.
VATANDAŞLAR 3 GÜN BOYUNCA SAĞLIK HİZMETİ ALAMAYACAK
Aile hekimleri, ebe ve hemşirelerin 5-6-7 Kasım 2024 tarihlerinde yurt genelinde iş bırakmasının, sağlık sistemindeki keşmekeşin açık göstergesi olduğuna dikkat çeken Meriç, “Aile hekimlerinin görüşü alınmadan hazırlanan yönetmeliğin topluma verdiği zarar ortada. Uzmanlar, yönetmelikte yer alan değerlendirme ve ücretlendirme kriterlerinin bilim ve tıpla bir ilgisinin olmadığını ifade ediyor. Diğer yandan aile hekimlerinin uzmanlara hasta yönlendirmesine sınırlama getirmek tam bir iş bilmezliktir. Vatandaşlar 3 gün boyunca sağlık hizmeti alamayacak. Bunun hesabını kim verecek?” dedi.
SAĞLIKTA BİR SİSTEM YOK
Diğer alanlarda olduğu gibi sağlıkta da her bakan değişiminde yeni yönetmelikler çıkartıldığına dikkat çeken Meriç, “Sağlıkta bir sistem yok. Göreve gelen bakanlar hiçbir uzmanın veya ilgili STK’nın görüşünü almadan yeni yönetmelikler çıkartıyor. Öngörüden uzak olan bu yönetmelikler, sağlık alanında yeni krizlerin kapısını açıyor. Son olarak aile hekimleri için çıkarılan yönetmelik çözüm yerine sorunlara zemin hazırlanıyor.. Sağlık alanındaki en büyük sorun sistemsizlik ve ‘ben yaptım oldu’ anlayışıdır. Bakanlık derhal bu yanlıştan dönmelidir” diye konuştu.
AİLE HEKİMLERİ TÜM HASTALIKLARA BAKMAK ZORUNDA KALIYOR
Devlet hastanelerindeki işleyişin tıkanması nedeniyle halkın özel hastanelere mahkum edildiğine dikkat çeken Meriç, şunları söyledi: “Türkiye genelinde devlet hastanelerinde dijital kuyruklar var. Aile hekimleri tüm hastalıklara bakmak zorunda kalıyor. Yeni yönetmelikle uzmanlara sevk konusunda da sınırlama gelince sistem iyice tıkandı. Son yıllarda halk bu sistemsizlik nedeniyle özel hastanelere sevk ediliyor. Özel hastanelerin denetimsizliği ise bebek ölümleri ve benzeri skandallara zemin hazırlıyor. Halkın tedavi hürriyetini dahi sağlayamayan Sağlık Bakanlığı’nın bu gelişmelere seyirci kalması anlaşılır bir durum değildir.”
