Üst üste gelen mağlubiyetler ile küme düşme hattına tekrar yaklaşan Gaziantep FK, 15.haftada Kalyon stadında Trabzonspor'u ağırladı. Maçta hiçbir varlık gösteremeyen Şahinler, kaleci Nita'nın sayesinde tarihi farktan kurtuldu. Bu mağlubiyetle kırmızı siyahlı takım ile küme düşme hattı arasında 1 puan fark kaldı.

Maça alışılmışın dışında 2 stoperli bir diziliş olan 4-2-3-1 ile başlayan Sumudica, orta alanı 2 dinamik oyuncu olan Ogün ve Bikel ile kapatmaya çalıştı. Trabzon'da ise Abdullah Avcı, 4-1-4-1 dizilişi ile kendi oyun yapısını yansıtan kadrosu ile maça çıktı. Bu oyun yapısı ile topa sahip oldu. Gaziantep FK, ilk 30 dakikada rakibine pozisyon vermedi, tehlike alanına Trabzon'u çok fazla sokmadı. Trabzon sürekli sol kanattan gelmeye çalıştı ama Gaziantep'in sağ beki Mustafa, o kadar formda ve iyi oynuyordu ki, Trezeguet hemen her pozisyonda Mustafa'ya yenildi. Sol kanadında Şahinler'e üstünlük sağlayamayan Trabzon takımı, rotasını sağ kanada çevirmiş olacak ki 30-45 dakikaları arasında hemen hemen tüm ataklar Visca'nın olduğu kanada yığıldı. Bütün tehlikeler de bu değişiklikten sonra başladı. Ne Oğulcan geri dönüyor ne de Morais rakibe karşılık verebiliyordu. Trabzon üst üste pozisyonları bulmaya başladı. 30,36,40 ve 43.dakikalarda peş peşe 4 net pozisyon yakalayan Trabzon, bunları gole çeviremedi, kaleci Nita çok iyi işler çıkardı. Gaziantep'te ise 2 temel problem göze çarptı:

1- Bikel ve Ogün gibi dinamik orta sahalar rakibi bozmak için iyi bir tercih olurken, iş top yapmaya, topa sahip olmaya gelince büyük dezavantaja neden oluyorlar. Orta saha ikilisinin en azından birinin pas kalitesi yüksek oyuncudan oluşması bu açıdan önemli oluyor. Şahinler, Furkan'ın eksikliğini ciddi hissetti.

2- Ofansta topa sahip olmak / topu korumak, sürekli atak yememek için önemli. Gaziantep'in ofans 3'lüsünün 3'ü birden topun kıymetini bilmeyen, top saklamayı beceremeyen oyunculardı. (Dragus, Markovic, Oğulcan)

Bu 2 temel probleme Maxim'in aylardır süregelen tutuk hali ve Morais'in yetersizliği de eklenince Gaziantep FK, ilk yarıyı 0-0 bitirebildiğine şükretti.

İkinci yarıya yine Visca'nın kanadını kullanarak başlayan Trabzon, Visca-Morais eşleşmesindeki belirgin üstünlüğün meyvesini henüz 47.dakikada aldı. Visca'nın getirdiği topta, Onuachu'nun kafa vuruşunda defanstan dönen topu Trezeguet, tamamlayınca Trabzon kilidi açmış oldu.

Ön alanda;

- Dragus'un kişisel PR peşinde koşması,

- Markovic ve Oğulcan'ın etkisizligi ve

- Maxim'in ise (malesef bunu söylemek zorundayım) pervasızlığı devam ettikçe oyunun kontrolü Trabzon'da devam etti. 59.dakikada ise Bakasetas'ın ayağından güzel bir gol geldi ve skor 0-2 oldu. Sumudica 65.dakikada bu etkisiz ve pervasız hale isyan etti, Maxim ve Oğulcan'ı oyundan aldı,  İlker ve Riascoss'u sahaya sürdü. 4-2-3-1'den 4-4-2'ye dönen formasyonda çift santrfor olarak İlker ve Dragus konumlandı. Maxim'in oyundan çıkarken taraftarlar tarafından ıslıklanması çok şey anlatıyordu.

77.dakikada sol tarafımızı  otobana çeviren Visca'nın ortasında Enis'in kafa vuruşunu Nita çıkardı, dönen topu ilk golde olduğu gibi yine Trezeguet tamamladı ve skor 0-3 oldu. Bu golden hemen 2 dakika sonra Dragus, kişisel PR'ına olağanüstü etki edecek muazzam bir frikik golü ile farkı 2'ye indirdi. Maçın kalan bölümünde Trabzon kontrollü oyunu bırakmadı ve Gaziantep'ten 3 puanı çıkardı.

Böylelikle oyun olarak sürekli geriye giden Gaziantep, ligdeki son 3 maçtan da mağlup ayrılmış oldu. Dahası, rakiplere pozisyon vermeyen bir savunma takımı hüviyetindeki kırmızı siyahlı takım, bu yapısının tam tersine son maçlarda kalesini yol geçen hanına çevirdi. Kişisel olarak, çok kötü oynayan ve performansı düşüşte olan birçok oyuncu var ve bunların başında Maxim, Dragus, Morais gibi Sumudica'ya yakın oyuncular geliyor. Bu maçta bariz hatalar yapmasalar da stoper tandeminin 'topu seyreden' halleri de ilginç bir not olarak akıllarda soru işareti oluşturuyor. Özetle; takımda sorun çok ve nasıl çözülecek merakla bekliyoruz.