Büyük Birlik Partisi Gaziantep İl Başkanı Orhan Kızılaslan,  yaptığı açıklamada ‘’Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici Beyin kızının Mecliste görev almasıyla ilgili sürdürülen tartışma, aleyhte bir propagandaya malzeme edilerek haddi aşan bir saldırı ve saygısızlığa dönüştürüldü. Ağzını açan erdemden, kamu malının korunmasından, israftan dem vuruyor. Utanmasalar bir memur maaşına karşılık gelmeyen bu görevlendirme için ülke ekonomisi battı diyecekler. İzlerken, dinlerken midesi bulanıyor insanın. Hani en masum olanınız ilk taşı atsın bahsi var ya; bana bir tane siyasetçi gösterin ki, Destici Beye höykürürken bunun aksini ve adil olanını makamında ve icraatlarında da göstermiş olsun. Var mısınız, bir liste yapıp kim nereye, kimin eliyle atanmış, bol sıfırlı maaşlara, yan gel yat üzerinden servetler biriktirmiş bir bakalım, ne dersiniz? Herhangi bir isim verin, vekil, bakan, il başkanı vs kabaca bir göz atalım? Destici Beye yönelik seviyesiz ve haksız saldırlar karşısında köşesine sinip seyreden sözüm ona siyasilerin ekseriyeti ile Mustafa Destici Bey’in kıyası bile mümkün değil iken bu muameleye reva görülmesi hakikaten üzüntü verici. Kolaylarına mı geliyor, bir günah keçisi ilan edip Mustafa Bey üzerinden aklandıklarını mı düşünüyorlar, yazık.Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, iktidar ya da muhalefet fark etmez, eski ya da yeni.. Kamuda siyasi referanslarla memurluktan şefliğe, daire başkanlığından genel müdürlüğe, vekillikten bakanlık makamına kadar geçenlerin bir çetelesini tutalım. Bir takım imtiyazlar kullanan şahıs ya da kurumları ve nereye yaslandıklarını not edelim. Kamu ihalelerinden servetler yığanları da ekleyelim ve soralım. Bir yakını için referans olmak bir siyasetçiye yakıştırılmıyorsa bu kural sadece Mustafa Destici Bey için mi işlemektedir? Kaldı ki, siyasi parti mensuplarının yakınlarının ister kamuda görev alsınlar isterse ticaret ya da bir başka iş ile iştigal etsinler ilişkilendirilmeleri, eleştirilmeleri kaçınılmazdır. Alın teri ile kazanç temin edenler de eleştiriden nasiplenirler’’ dedi.

FATİH ALTAYLI’NIN, SAYIN DESTİCİ’YE YÖNELİK HADDİNİ AŞAN SALDIRGAN SÖZLERİNİ DİNLERKEN NUTKUM TUTULDU, MESLEĞİM ADINA UTANDIM

Eleştirilerin haksız olduğunu vurgulayan Kızılaslan ‘’Mustafa Destici Beyi otuz yıldır tanırım. Mütevazi kişiliği, yolda kalan, darda kalana uzanan yardım eli, memleket sevgisi, sıradan insanların da kolaylıkla ulaşıp dertlerini paylaşmaları noktasında fedakâr ve vefalı bir insandır. Başın düşerse dara Destici'yi ara yaşamıyla hareket eden birisine, Siyaseti kişisel çıkarları için bir araç olarak görmemiş, mesaisini ülkesi ve insanı için harcamıştır. Bir siyasi parti genel başkanı düşünün ki partisinde elini öptürmeyi yasaklamıştır. Böyle bir mütevazi kişiliğe sahip. Destici Beyin kızı Mecliste eğitim ve uzmanlığına denk ve sınavla bir görev almıştır. Haksız ihale almamış, hakkı olmayan bir kazanç temin etmemiştir, emeğiyle aylık 37 bin lira almaktadır ki bu rakam en düşük devlet memuru maaşıdır. Bir de işin medya ayağındaki değerlendirmeler var. Bu alanda işin mutfağından gelen biri olarak 36 yıldır Gaziantep’in en büyük, en çok okunan bir gazetenin sahibi olarak, ayrıca yerel ve ulusal da muhabirlik ve temsilcilik yapan, habercilik yapan, çeşitli basın cemiyetlerinde başkanlık ve genel başkan yardımcılığı yapan ve sürekli şeref basın kartı sahibi biri olarak. Fatih Altaylı’nın, Sayın Destici’ye yönelik haddini aşan saldırgan sözlerini dinlerken nutkum tutuldu, mesleğim adına utandım. Bir gazeteci bir siyasi parti genel başkanına karşı objektif eleştiri hudutları dahilinde bu hakkını kullanabilir, eleştirebilir, doğru bulmadığını ifade edebilir ama sokak ağzıyla konuşmak da, hakaret etmek de neyin nesidir! Sayın Destici’nin siyasi muhatabı mevkidaşlarının bu konuya yönelik eleştirilerinde seçtikleri dil ile Fatih Altaylı’nın takındığı üslup arasında dağlar kadar fark var. Altaylı tam olarak hangi mesleği icra etmektedir? Unutmamalı ki gazeteci konuşurken, yazarken evrensel basın değerlerini de nazara ve dikkate almalıdır. Vatandaşlar arasında gerginlik oluşturabilecek, olumsuzluk oluşturabilecek açıklamalar kamuoyu ve halkı bilgilendirme adına görev yapan gazetecilere yakışmaz. Unutmamalıyız ki, bu tür söylemler vatandaşlarımızı galeyana getirebilecek bilinçsiz yaklaşımlardır. Ve bu tür bilinçsiz yaklaşımlardan ve galeyana getirebilecek uslüplardan kaçınması gerekir. Unutmamalıyız ki, bir gazeteci olarak bir siyasi partinin genel başkanını tehdit etmek hakaret etmek bir gazetecinin asla ve asla haddi değildir ve haddi olamazda. Gün bu gün deyip, Destici Beye fikri ve ideolojik husumetini mi kusmaktadır? ‘’ şeklinde konuştu.

BİR ARINMA OLACAKSA İTHAM EDEN ÖNCE KENDİ YAPTIĞINA BAKSIN

Son olarak, Kızılaslan ‘’Mustafa Destici Beyi günah keçisi ilan ederek bir yığın ithama muhatap edenler rahatlamış, havasını atmış, kendilerini paklanmış sayabilirler. Kazın ayağı öyle değil! Herkes önce aynada yüzüne baksın. Bırakın bir parti genel başkanını, partilerde sıradan görevlerde bulunanların bile sicilini sokaktaki sıradan insanlar bile bilir. Bir arınma olacaksa itham eden önce kendi yaptığına baksın, hak ve adalet tesis edilecekse tepeden tırnağa bir değişim olmadan bir arpa boyu mesafe alınamaz.Dost ve ahbaplık ilişkileri üzerinden milletvekilliği listelerinin, bakanlıkların, üst düzey atamaların yapıldığı, ihalelerin buna göre taksim edildiği bir ülke gerçekliğinde Mustafa Destici Beyin kızına sıradan bir görev için referans olmasına demediklerini bırakmayanların vicdanlarını sorgulamalarını tavsiye ederim.’’ İfadelerini kullandı.