Ne güzel günlerdi, ne güzel siyasetti.

    Son günlerde meydana gelen olaylar, siyasetteki çekişmeler, sataşmalar ve hatta neredeyse küfre varan karşılıklı ithamlar beni yine eski günlere itiverdi.

    Ne güzel günlerdi:

    Hatırlıyorum da daha çok kısa zaman öncesine kadar ülkemizde yine siyasi çekişmeler mevcuttu. Her parti lideri veya mensubu, kendi fikrini savunurken veya diğer rakiplerini eleştirirken nezaketini bozmadan ve nazik şekilde hitaplarda bulunurdu. Siyasilerin dilinden rakiplerini aşağılayıcı tek bir kelime bile duyamazdınız.

    Ya şimdi!

    Öyle söylemlere şahit oluyoruz ki, ağzımız adeta bir karış açıkta kalıyor. Birbirini tutmayan demeçler. Birbirini yalanlayan söylemler ve kendi söylediklerinin aksini ifade eden kelimeler bile siyasetçilerin ağzından dökülebiliyor.

     Bir parti lideri, TBMM çatısı altında grup teşkil eden ve seçimle gelen bir siyasi partiyi şiddetle kınarken ve kapatılmasını isterken, bir bakıyorsunuz birkaç gün sonra o siyasi partinin legal bir parti olduğunu savunabiliyor. İşin garibi birkaç gün sonra bir bakıyorsunuz yine ayni partiye bir saniye bile katlanmaması gerektiğini ifade edebiliyor.

    Elbette bunları izlerken, eskileri özlemle anmamak mümkün değil. Zira çok zıt olan partilerin liderlerinin bile ekranlarda birlikte nazikâne  şekilde tartıştıklarına çok şahit olduk. Siyasi kişilikleri değil de, memleket menfaati için tartıştıklarını çok gördük.

  Onun için eskileri takdir ediyor ve de özlüyorum…