Gastronomi Şehrindeki Hayat Pahalılığı

Uzun yıllardır yaşadığım şehrin gastronomi şehri olarak anılması ya da bilinmesi her ne kadar şehrimiz için iyi olsa da bunun eksilerini bizlerin yaşıyor olması, maddi manevi her anlamda bizleri zorluyor. Gastronomi şehri diye diye ne yediğimizden ne de içtiğimizden bir şey anlayamaz hale geldik. Önceden bir tavuk döneri her yerde yiyebilirdin çünkü lezzette değişen bir şey olmazdı ama son 5 yıldır her şey o kadar tatsız ve kötü hale geldi ki anlatamam. Verdiğimiz paraya mı acıyalım yoksa yediğimiz yemekten lezzet alamıyor oluşumuza mı? En azından parasını hak eden bir lezzet olsa yine sesimiz çıkmayacak. Artık 300 TL’den aşağı hesap ödemeden çıkamadığımız restoranlarda yediğimiz yemeklerden tat alamaz hale geldik. Arkadaşlarımızla gittiğimiz herhangi bir kafede içtiğimiz bir kahve o fiyatı hak etmiyor o kadar kalitesiz ürün kullanıyorlar ki artık sadece su içip oturmak istiyoruz o mekanlarda. Ekonomimiz zaten çok kötü, bazılarına göre bir öğrenci ya da bir çalışan için “kahve” ya da “dışarda yenilen güzel bir akşam yemeği” bir lükse girse de bu kadar olmamalıydı. Dediğim gibi gastronomi şehriyse bu şehir yediğimiz yemeğin tadı her yerde aynı olmalı değil mi? Birinin ekmeği berbat birinin tavuğu bizi zehirliyor. Önceden yemeğe verdiğim paraya üzülmezdim ama artık zoruma gitmeye başladı. Aynı şey ev fiyatlarında da mevcut. Ev fiyatları almış başını gitmiş, bu devirde ev sahibi olmak ne kadar zorlaştı bu şehirde ve devirde. Önceden annelerimiz babalarımız memur maaşlarıyla ev sahibi olabilirlermiş bu kadar zor değilmiş, şimdiye baktığımızda anne babalarımız ay sonunu nasıl getireceklerini hesaplıyorlar. Kira desen adam o para etmeyecek dairesi için o kadar yüksek bir kira talep ediyor ki sanki hakkıymış gibi. 1+1 dairelerin kiralarında geldiğimiz son nokta içler acısı. Öğrenciler ev bulmakta zorlandıkları gibi bir de geçinmeye çalışıyorlar. Bir tavuk döner dürüm olmuş 40-50 TL. En ucuz yemek diye bildiğimiz makarna bile artık eskisi gibi ucuz bir yemek olmaktan çıktı. Bu pahalılığa bir dur demenin zamanı gelmedi mi sizce de?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Elif Kavcı Sözbilen - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gaziantep Doğuş Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gaziantep Doğuş Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gaziantep Doğuş Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gaziantep Doğuş Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.