Resmen 2024’ün ilk 5 ayını çerez gibi oturup yedik. Kâh hayatımızda değişimler oldu kâh düzenimiz değişmesin diye diye bugünlere kadar geldik.

Düzeni değişenler oldu elbette. Arkadaşlıklarını bitirenler, hiç bitmez sanılan dostlukların bitmesi, evlenenler, mezun olanlar, araba alanlar, yeni bir işe adım atanlar gibi gibi birçok değişime adım atanlar kadar yerinde sayanlarda oldu.

Hayatımızın belli bir kısmı geride kalmış gibi hissettiren şeyler de yaşandı. Yıl yarılandıkça sorgulamak daha da artan bir hale geliyor. “Ne istiyorum, beklentilerim neler?” diye diye 2024’ün mayıs ayını da yemiş olduk. Tabii bu 2024’ün yarısı sadece. Bakın ben liseden mezun olalı 10 yıl olmuş. Koskoca 10 yıl. Mezuniyetimiz yapılmamıştı. Soma faciası gündemdeydi ve böyle bir dönemde mezuniyet yapamayız demişti lise müdürümüz. Haklıydı da fakat bizde gençtik ve sadece 1 kere liseden mezun oluyorduk.

2010 yılında girdiğim liseden 2014 yılında mezun olmuştum. 2011 yılında bir arkadaşımı tören sırasında yakaladığımı ve “Aynı sınıfta mıyız?” diye sorduğumu hatırlıyorum. O günden beri en yakın arkadaşlarımdan biri olur kendisi. Sevgiler ve saygılar ona buradan.

2 kız daha katılmıştı aramıza daha sonra. Onların isimleri aynı olduğundan biz soy isimleriyle hitap ediyorduk kendilerine. Nasıl bu kadar yakın olduk sorusunun cevabını tam hatırlamasam da bir gün okuldan kaçmaya çalışırken olduğuna eminim. Daha doğrusu okuldan ilk kaçışımızdı ve resmen bütün kaçışlarımızın, maceralarımızın aralandığı an o olmuştu.

Tabii bu 4 kız olan ekibimiz sabit ekipti. Gruba giren çıkanlar oldu, arkadaşlığımızı bitirdiğimiz bir süre sonra konuşmadığımız insanlar oldu lakin bu dörtlü hep bir aradaydı.

Lisede koskoca 4 yıl geçirdik birlikte. Kâh kavga ettik, üzüldük, yıprandık. Kâh en neşeli anlarımızın şahitleri olduk.

Ne olursa olsun hep birbirimizin yanındaydık ve asla birbirimize yanlış yapmadık.

Arkadaşlık karşılıklı güven demektir. Destek demektir. Arkadaş yokluğunda yerini doldurulamayandır, sevindiğinde üzüldüğünde ilk akla gelendir. Ona giden yol uzakta olsa hemen varılandır. Arkadaş ekmek gibi, su gibi hayatında olması gerekendir. Arkadaşlar melekler gibidir, bizi ayağa kaldırırlar kanatlarımız uçmayı unutunca. Yağmurda şemsiye sıkıntılarda ana kucağı zaman zamanda gerçekleri üzmeden söyleyebilecek her ne olursa olsun benimle diyebileceğin kişidir.

Üniversiteye o kadar isteksiz hazırlanmıştım ki anlatamam. Bu arada bu 4 kız üniversitede aynı şehirleri yazalım diye gezse de 2si İzmir, biri Ankara diğeri ise 81 ilden hangisi olursa diye geziyordu. Bu diğer kızın kim olduğunu siz anladınız bence.

Tabii üniversite isteklerimiz gerçek olmadı. Birimiz Tokat’a savruldu, birimiz Ankara’ya, biri Kıbrıs derken biri Antep’te kaldı. Not: Antep’te kalan ben değilim.

Üniversite de ayrı kalmış olsak da ne zaman memlekete dönsek hep buluşma planları yapıp değiştirdiğimiz hayatlarımızın nasıl ilerlediğini konuşuyorduk.

Yıl oldu 2020, aramızdan biri dedi ki “Arkadaşlar ben evleniyorum”

Şok olmuştuk, ne ara bu kadar büyüdükte evlenmeye karar verecek yaşa geldik diye. Zaten lisede belliydi dört kız arasından ilk onun evleneceği ama yine de kabullenememiştik.

Pandemiye denk gelen düğünle eğlenebildiğimiz kadar eğlenmiştik. Halaylar, oyun havaları derken geceyi yorgun argın kapatmıştık.

Hiç evlenmeyecek sandıkları ben bile evlendim ama bizim ekipten biri hala evlenmedi. Bıraktı bu işleri, baktı bizim halimize ve dedi ki “Bekarlık daha iyi arkadaşlar”

Hepimiz hayat mücadelesinde ve arkadaşlığımızın devamının ne kadar güzel olduğunun farkında olan insanlarız.

Diyeceğim o ki arkadaşlığımızın 13. Yılı nedeniyle, kendilerine buradan sevgi ve saygılarımı iletiyorum. İyi ki denk gelmişiz birbirimize. Sonsuz Teşekkürler.