Genellikle muz alırken dış görünüşüne dikkat ederiz, ancak doktorlar bu meyve ile ilgili göz ardı ettiğimiz önemli bir unsura dikkat çekiyor.
Muzu alırken nem seviyesine özen göstermek oldukça önemlidir. Özellikle lojistik sebeplerle, muzlar soğuk hava depolarında bekletildikten sonra sıcak bir ortamda tutulduğunda, yüzeylerinde yoğuşma meydana gelebilir. Bu durum, özellikle soğuk bir depodan süpermarkete getirilen muzlarda görülür ve büyük sıcaklık farklarından kaynaklanır.
Yoğuşma, muzların ıslak ve yapışkan hale gelmesine yol açar. Bu da küf oluşumunu hızlandırabilir, ki bu da sağlık açısından ciddi tehlikeler yaratabilir. Muzun ıslak olmadığından emin olmalı ve üzerinde büyük kahverengi lekeler bulunmamalıdır. Hoş bir kokusu olan, lekesiz muzlar daha güvenli bir şekilde tüketilebilir.
Muz, C vitamini, B6 vitamini, potasyum ve lif gibi önemli besin maddeleriyle doludur. Beslenme uzmanları, doğal şekerler içeren egzotik meyvelerin tüketilmesini öneriyor. Muz, hızlı enerji veren glikoz, fruktoz ve sakaroz gibi şekerleri içerir ve sporcular için ideal bir atıştırmalıktır. Ayrıca kalp sağlığını destekler ve kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur.
Bir diğer önemli faydası ise sindirim sağlığına katkı sağlamasıdır. Olgunlaşmamış muzlar, dirençli nişasta ve pektin gibi önemli miktarda diyet lifi içerir, bu da sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur.
