Büyük ikramiye, çeyrek bilet alan dört kişiye, yarım bilet alan iki kişiye veya tam bilet alan bir kişiye çıkmaktadır. Yılbaşı yaklaşırken piyango satışları artarken, piyango bileti almak, şans oyunlarına katılmak, loto oynamak, iddia gibi sorular da gündeme gelir.
Her yılbaşı dönemi, şans oyunlarının haram olup olmadığıyla ilgili tartışmalar yeniden gündeme gelir ve bu konuda Diyanet'ten açıklamalar yapılır. Milli Piyango'nun haram olup olmadığı konusu da merak edilen bir diğer sorudur. Bugünkü yazımızda, Milli Piyango çekilişine katılmak haram mıdır? Diyanet’e göre yılbaşı çekilişine katılmak caiz midir?
İlahiyatçı Yazar Adnan Şensoy, piyango çekilişlerinin ve bilet almanın dinen uygun olup olmadığına dair soruları yanıtladı.
Yılbaşı Bileti Almak Haram Mı?
Diyanet İşleri Başkanlığı, piyango bileti almanın kumar olduğunu ve haram olduğunu belirtti. Din İşleri Yüksek Kurulu, "Şans faktörüne dayalı oyunlar, piyango, toto, loto, iddia, ganyan gibi türler kumardır ve haramdır. Bu tür kumarların geniş kitleler tarafından oynanması zararı daha da yaygınlaştırmaktadır" şeklinde bir açıklama yaptı.
Şans Oyunlarının Hükmü Nedir?
Şans faktörüne dayalı oyunların hepsi kumar kabul edilir ve haramdır. Bu oyunlarda bir taraf kaybederken, diğer taraf haksız kazanç elde etmektedir. (İbn Nüceym, el-Bahru'r-râik, VIII, 554-555; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 194). Bu nedenle piyango, toto, loto, iddia gibi oyunlar da kumar kapsamında değerlendirilir ve haramdır. Bu tür oyunların gelirlerinin hayır kurumları ya da başka kuruluşlar tarafından kullanılması, onları helal kılmaz ve haramlık hükmünü değiştirmez. Müslümanların bu tür haram kazanç yollarından kaçınması gerekir. Eğer bu yollarla kazanç elde edilmişse, bu kazançlardan tövbe edilmeli ve bunlar sevap beklenmeden yoksullara verilmelidir.
Diyanet, piyango gibi şans oyunlarının gelirlerinin hayır kurumlarına ya da kuruluşlara verilmesinin onları helal kılmayacağını vurgulamaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de bu tür haram kazançların, sadaka olarak verilmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 189).