Allâhü Teala Ahkaf Suresinin, 15. Ayetinde buyuruyor ki:
“… Nihayet kemaline erdiği ve kırk yaşına girdiği zaman ‘Ya Rab! Beni muvaffak kıl, bana ve ana babama verdiğin nimetine şükredeyim ve razı olacağın salih bir amel işleyeyim. Zürriyetim hakkında da benim için ıslah nasib et. Şüphe yok ki, ben sana -günahlarımdan- tevbe ettim ve muhakkak ki, ben gerçek Müslümanlardanım’ dedi.”
Bu Ayet-i kerime şöyle tefsir edilmiştir:
Bir anne, çocuğu için birçok fedakarlıklara katlanır durur. Şüphe yok ki, çocukları hakkında annelerinin de, babalarının da büyük hizmetleri, fedakârlıkları vardır. Artık onlara karşı evlâdın da şükran borçlu bulunmaları, pek ziyade hayır dilemeleri icap eder. İşte bu husustaki vazifeyi pek güzel ifa eden hayırlı evlâda örnek olmak üzere buyuruluyor ki:
Nihayet bir çocuk kuvvet ve kemal çağına erdi, kuvveti ve aklı sağlamlaştı. İşte tam aklını, kuvvetini toplayıp da kırkına vardığı vakit Allah’tan üç murad istedi.
1- Nimetlerine şükür etmek: Ya Rab! Bana öyle ilham et, öyle şevk ver ki hem bana, hem anama babama verdiğin din ve vücut nimetine şükredeyim.
2- Allahü Teala’nın razı olacağı salih bir amel işlemek: Senin razı olacağın salih bir amel işleyeyim. Yani: Büyük bir iş veya birçok iş veya Allahü Tealanın rızasını bilhassa kazandıracak bir çeşit amel işleyeyim.
3- Zürriyyetimde (neslimde) de benim için ıslah nasib et: Yani beni muvaffak ettiğin gibi onları da muvaffak kıl.
Ben tevbe ile sana döndüm, senin razı olmayacağın fiillerden veya senin zikrinden alıkoyacak şeylerden tevbe edip sana yöneldim. Çünkü ben Müslümanlardanım, kendilerini ihlas ile senin birliğine teslim edenlerdenim.