Antep savaşının en çetin günleri yaşanmaktadır. Antep abluka altına alınmış, halkın nefes alacak hali kalmamıştır.

Fransızlar şehri çepe çevre kuşatan mevziler ve komuta merkezi arasına direkler diktirmiş, haberleşmeyi sağlamak için telefon kabloları çekmişlerdir.

Bu durum Heyeti Merkez iye’nin dikkatini çeker, telefon irtibatını koparmak için iki kişi görevlendirirler.

Bu iki kişi Dilkinin oğlu Şerif ile Hacı Ahmet Nuri’dir.

Dilkininoğlu Şerif 16-17 yaşlarında, Hacı Ahmet Nuri ise 20-21 yaşlarında iki delikanlıdırlar.

Bu ikilinin görevi telefon direklerindeki kabloları kesmek, fincanları toplamaktır.

Akşam havanın kararmasıyla birlikte bu ikili telefon direklerinin olduğu güzergâha gitmekte, Dilkininoğlu Şerif düz yolda yürürcesine bir çırpıda direğe tırmanmakta, birkaç dakikanın içinde bakır kabloları kesip, telefon fincanlarını kırıp aşağıya atmakta, Hacı Ahmet Nuri de bunları toplamaktadır.

Bunlar telefon tellerini kesmekle sadece Fransız irtibatını koparmamakta, elde edilen balkır telle ve fincanlar Bakırhan’daki İmalatı Harbiye Atölyesinde Tüfekçi Yusuf’a teslim ederek, atölyelerde bakır kablolar silaha, fincanlar toz haline gerilip patlayıcı ham maddesine dönüştürülmektedir.

Her gün kabloların kesilmesi, irtibatın kopması Fransızları oldukça rahatsız eder. Telefon hatlarına yapılan sabotajları önlemek için çalışmalar başlatırlar. Ama bir türlü sorumluları yakalayamazlar ve engelleyemezler.

Aradan bir zaman geçer, direklerden kabloların kesilmesi hız kesmeden devam etmektedir.

Bir gün Dilkininoğlu Şerif ve Hacı Ahmet Nuri her zaman olduğu gibi bir araya gelirler. Hacı Ahmet Nuri Pişiriciye su dökmeye gider. Dışarıda birkaç el silah sesi duyulur. Hacı Ahmet Nuri, hızla dışarı çıkar. Ağa camiinin yanına geldiğinde arkadaşı Şerifi kanlar içinde cansız yerde bulur.

Fransızlar telleri sabote eden Dilkininoğlu Şerifi vurmuşlardır. Hacı Ahmet sadece silah arkadaşını değil aynı zamanda can yoldaşını da kaybetmiştir.

Hacı Ahmet tek kalmıştır. Kendisi direğe tırmanmakta kaybettiği arkadaşı Dilkininoğlu Şerif kadar becerikli değildir. Bir daha da telefon tellerini kesmeye gidemez.

Antep, Fransızlar tarafından teslim aldıktan sonra, bu tür eylemlerde bulunanların isim isim listesini çıkarırlar. Teslimini isterler. Ama hiç biri teslim edilmez. Ya şehit düştü denir, ya da “nerede olduğu bilinmemekte” denerek hiçbir çete üyesi teslim edilmez.

Savaş sonrasında Türkiye Cumhuriyeti devleti Dilkininoğlu Şerifin yaptığı fedakârlıkları unutmaz. Annesi Ayşe hanıma maddi yardım yapılır.

Dilkininoğlu Şerif ve Hacı Ahmet Nuri Antep savaşının adsız kahramanları olarak minnet ve şükranla anılacaktır.

Bu olay Ömer Pakhuy’dan dinlenmiştir.

Ruhları şad olsun.