Günden güne artan hayat pahalılığı emekliyi, öğrenciyi, işçiyi, memuru tüm meslek gruplarını ayrı ayrı vuruyor. Vatandaş etinden sütünden geçti barınacak ev bulamıyor artık! Usulsüz artan konut kira fiyatları yok artık dedirtiyor. Ev sahibinin vicdansızlığı ve usulsüzlüğü memur şartıyla bitmedi, bitmiyor…
Memur kiracıya memur kefil isteyen mi dersiniz, emlakçı fiyatından evini kiralamaya kalkan arsız ev sahibinin ilan altına emlakçılar aramasın vermiyoruz yazmaları mı dersiniz, beş kuruş etmez evlere 6-7 bin TL bedel biçmeleri mi dersiniz… Usulsüzlük bitmedi, bitmiyor! Kira öder gibi ev sahibi olacaksınız dediler, ev alır gibi kira ödenir oldu.
Asgari ücret alan bir birey, kira, faturalar, evin yiyecek gideri, çocuğu üniversite ve diğer çocuğu orta öğrenim okuyorsa onun gideri ve daha uzar gider. Bu vatandaş ne yapacak? Ev kiralarının gerçekten ederinin üzerinde olmasının sebepleri de şunlar: ‘Onun evi şu kadarsa benim evim bu kadar eder, dışarıda kiralık ev yok, nasılsa bana mahkûm, taşınma maliyetindense dayattığıma razı olur, ev sahibiyim, kiracının da sahibiyim…’ lafın kısası ev sahibinin vicdansızlığı ve usulsüzlüğü bitmedi, bitmiyor…