Birçok toplumda evlilik, çocuğun güvenle yetiştirebileceği yakınlığın, dostluğun egemen olduğu, cinselliğin yaşandığı, duygusal gelişim fırsatının tanındığı bir kurum olarak tanınır. Ancak çağdaş evlilikte bu evlilik kurumunun avantajını cinsellik, ekonomik güvence ve yakın dostluk gibi etkenlerle sınırlamak mümkün değildir. Günümüzdeki çağdaş evliliklerin geleneksel evliliklerden farklı olduğu, arkadaşlık öğesinin kazandığı ve paylaşılan şeylerin sayısının arttığı dikkatimizi çekmiştir.
Kadın ve erkeğin evlilik kurumundan beklentilerinin çok farklı olduğunu kadının beklentisinin “ekonomik” destek olmasına karşılık erkeğin beklentisinin “duygusal destek olduğunu söyleyebiliriz.
Evlilikteki başarı sizce ne olur sorusunu sorduğumuzda nasıl bir cevap verebilirsiniz? Bunu hiç düşündünüz mü? Evlilikteki başarı, büyük ölçüde eşlerin karar verme süreciyle ve çatışma durumunda birbirleriyle iletişim kurma biçimleriyle ilgilidir. Kısaca aile bireyleri yerlerini ve rollerini benimsedikleri ölçüde aile içinde düzen artar ve sürdürülür.
Tartışmak ve öfkeyi açık bir şekilde ifade edebilmek evlilikte çok önemli bir faktördür. Buna karşılık, sürekli sızlanmak kendini savunmaya çalışmak, inatçılık ve içe çekilme evlilikte çözülemeyen sorunların temelini oluşturur.
Boşanma aşamasında bana başvuran danışanlarımın önemli bir kısmının birbirlerine karşı suskunluğunu sürdürmüş ve aralarında hiçbir sözel iletişim kurmamış duygu ve düşüncelerini ne sağlıklı bir şekilde ne de yüksek sesle tartışma şeklinde eşlerine aktarmamış olan kişiler olduğunu gözlemledim.
Evliliğin sürekli kılınmasında etkin olan faktörlerin başında tarafların evliliğe hazır olmaları, görev ve sorumlulukların paylaşılması, farklı etkinlik ve sosyal ilişkiler yoluyla evliliği monotonluktan kurtararak evliliğin anlamlı kılınması sağlanır.
Evlilik ilişkilerinin sürdürülebilmesi için karşılıklı anlayışın ve kaliteli iletişimin olması oldukça önemlidir.