Depreme Hazırlıkta Yerel Yönetimlere Büyük Görev
Burkay Güçyetmez, ülkemizin deprem kuşağında olduğunu hatırlatarak, depremle yaşamayı öğrenmenin zorunlu olduğunu vurguladı. Güçyetmez, “Deprem her zaman öncelikli gündem maddesi olmalı ve şehirlerimizi depreme dirençli hale getirmeliyiz. Yeni bir depremin yaşanmasını beklemeden bu konuyu öncelikli olarak ele almalıyız” dedi.
Kaynakların Depreme Dirençli Şehirler İçin Kullanılması Gerekiyor
Depreme hazırlık konusunda yerel yönetimlere büyük sorumluluk düştüğüne dikkat çeken Güçyetmez, kaynakların depreme dirençli şehirler oluşturmak için harcanması gerektiğini ifade etti. Güçyetmez, “Yerel yönetimler günlük politikalar yerine kalıcı toplum yararı gözeten projelere odaklanmalı. Kaynaklarının önemli kısmını sağlıklı çevreler ve depreme dirençli kentler oluşturmak için ayırmalı, günü kurtaran değil, güvenli bir geleceği hedefleyen çalışmalar yapmalıdır” şeklinde konuştu.
Depreme Hazırlıklı Değiliz
Güçyetmez, depreme dirençli kentler oluşturulması gerektiğini belirtti ve “Afetler, doğa olaylarının sonuçlarıdır. Yaşadığımız depremler ve acılara rağmen hala yeterince hazırlıklı değiliz. Afetlere hazırlık, zaman ve kaynak gerektiren uzun süreçlerdir. Bu nedenle, merkezi ve yerel yöneticilerin yasal düzenlemeleri titizlikle yapması ve kaynakları doğru kullanması gerekir. Rant odaklı imar düzeni ve kuralsız yapılaşmanın önüne geçilmeli, yapıların deprem güvenliği belirlenmelidir. Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmeli ve sosyal, ekonomik, mekânsal gelişmeler bir bütün olarak ele alınmalıdır” dedi.