Ebüdderdâ radıyallahü anh hazretleri, Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. Bir gün, kendisine bir kimse gelerek dedi ki:
- Yâ Ebüdderdâ! Benim büyük bir hastalığım var. Bunun tedâvisinde bana yardımcı ol!
- Hastalığın nedir?
- Benim kalbimde dünyaya karşı aşırı sevgi var. Dünya, âdeta kalbimi işgâl etmiş. İbâdetlerimden lezzet alamıyorum.
- Ey kişi! Senin hastalığın hastalıkların en büyüğüdür. Bunu, hemen tedâvi etmelisin! Yoksa, Allah korusun îmânını da kaybedebilirsin! Sana tavsiyem şudur: Sık sık hasta ziyâretlerine git! Cenâze namazlarında bulun! Kabirleri ziyâret et! Bu üç şeyi muntazam yaparsan bu hastalıktan kurtulursun!
Adamcağız, bildirilen üç şeye bir müddet devam etti fakat kendi hâlinde herhangi bir değişiklik hissetmedi. Üzüntülü bir şekilde tekrar gidip dedi ki:
-Yâ Ebüdderdâ! Tavsiyelerini bir müddet yerine getirdim. Fakat hiçbir değişiklik görmüyorum!
- Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle ki sana faydası olsun:
=Hasta ziyâretlerine gittiğin vakit, bir gün senin de onun gibi zayıf, hâlsiz, yatağa uzanmış olacağını düşün! Bir yudum suyu bile alıp içemeyeceksin, başkalarının yardımı ile içebileceksin! Görüyorsun ki, dünya zenginliği, insanın bu hâle gelmesine mâni olamamaktadır. Bunları, hastanın yanında düşün ve nefsine şöyle de; “Şunun hâline bak, ibret al! Senin de sonun budur, o hâlde dünya muhabbetinden elini çek!..”
=Cenâze namazına gittiğin zaman düşün ki bu kimseyi, bütün dünya nîmetlerinden ayırmışlar. Tabutun içine koyup musalla taşının üzerine bırakmışlar. Yakınları, çok sevdiği ve bütün ömrünü onlar için harcadığı çocukları onu ancak geriden seyrediyorlar.
=Mezarlığa vardığında, kabirde yatanların hâlini düşün! Bir gün sen de onlar gibi olacaksın! Nâzik bedenin çürüyüp böceklere yem olacaktır.
İşte bu üç şeyi yaparken bunları düşünüp, kendini bunların yerine koyarsan, kısa zamanda bu tehlikeli hastalıktan kurtulursun!
O kimse, bu nasîhatlere aynen uydu. Çevresinde olanlara ibret nazarıyla baktı. Basîret gözü açıldı. Hakkı bâtıldan ayırdı. Sonra bütün ömrünü, âhıreti düşünerek, ona hazırlanmakla geçirdi...
İBRET ALMAK
Süleyman Göksu
Yorumlar