Uzmanlar, özellikle uzun süreli kullanımın azaltılmasını ve gerektiğinde kablolu alternatiflere yönelinmesini önermektedir.
Tiroit Sağlığı Üzerine Endişeler
Bluetooth kulaklıklar, günümüzde müzik dinlemek, telefon görüşmeleri yapmak ve podcast dinlemek için yaygın olarak kullanılan pratik bir araçtır. Ancak, bu cihazların sağlığa etkileri konusunda yapılan yeni araştırmalar, kullanıcıları dikkatli olmaya çağırıyor. Scientific Reports dergisinde yayımlanan bir çalışmada, Bluetooth kulaklıkların uzun süreli kullanımının tiroit nodüllerinin gelişme riskiyle "güçlü bir şekilde bağlantılı" olduğu öne sürüldü.
"Bluetooth Kulaklıklar Tiroitlere Zarar Veriyor"
Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, Bluetooth kulaklık kullanımının tiroit bezinde anormal büyümelere neden olabilecek nodül oluşumu riskini artırdığına dikkat çekti. Büyükgebiz, radyasyonun etkilerinin her geçen gün yeni verilerle desteklendiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
"Tiroit dokusu, radyasyonla karşılaştığında tepki verme olasılığı yüksek bir organdır. Çernobil felaketinden sonra tiroit kanseri ve otoimmün tiroit hastalıklarında belirgin bir artış yaşandığını gördük. Benzer şekilde, Bluetooth kulaklıklar gibi beyne yakın kullanılan cihazların yaydığı radyasyonun hormonları etkileyebileceği, erken ergenlik gibi gelişimsel değişikliklere yol açabileceği düşünülüyor. Bu durum, elektromanyetik radyasyonun potansiyel zararları hakkında endişeleri artırmaktadır."
Bluetooth Kulaklıkların Potansiyel Zararları
1.İşitme Kaybı: Yüksek ses seviyesinde uzun süreli kullanım, tüm kulaklık türlerinde olduğu gibi işitme kaybına neden olabilir.
2.Kulak Enfeksiyonları: Kulak içi tipteki Bluetooth kulaklıklar, kulak kanalında nem birikmesine yol açarak bakterilerin üremesine ve enfeksiyonlara neden olabilir.
3.Elektromanyetik Radyasyon: Bluetooth cihazları düşük seviyede elektromanyetik radyasyon yayar. Uzun süreli maruziyetin sağlığa etkileri üzerine çalışmalar devam etmektedir. Ancak, mevcut araştırmalar bu radyasyon seviyesinin sağlık üzerinde önemli bir risk oluşturduğuna dair kesin bir kanıt sunmamaktadır.