Kaybetme işi fazla uzadı, bir yerde dönem yapılmadı, sanki mağlubiyet üzerine kurulmuş bir takım ruhu oluştu.
Selçuk İnan’da kaçağı bulamadı, mağlubiyetlere engel olamadı, gerçek olan Gaziantep FK İnan’a çok ağır geldi.
Her şey hemen düzen tutmaz ama bu zor geçitte olması gerekenleri yapmayı bilmedi. Futbolcuların yapısına ve anlayışına göre takım oyunu sağlayamadı, kendi kurgusunu aşılamaya çalıştı. Yanlışa, yanlışla gitti. Futbolcuların kafasındaki oyun şablonuna göre kullanıp, kadro tercihinde doğru yapabilse bu takım ateş hattında olmayacaktı.
Sumudica niçin yollandı?
Doğru bir oyun planı yok, futbolcularla bağı kopmuş olmasından kaynaklaşmıştı. Selçuk İnan’da kısa zamanda düzeltirim diye gelmedi, bizlerde ağır bir yük aldığını biliyorduk ama alınan ağır yenilgiler motivasyonu da bozdu. Ankaragücü mağlubiyeti ve oynanan futbol tat vermedi, skor olarakta bardağı taşıran son damla oldu.
Şimdi ligde kalabilmek için yönetim düğmeye bastı, sora şehirde ve taraftarlarımızda. Prim işi tamam, iş artık futbolcularımızda.
Düşma hattında en ciddi takımlar arasına adını yazdırırken, gelecek haftalara olumlu bakmak için Kasımpaşa maçına odaklandık. Yönetim suskunluğunu bozdu acil toplanıp takımı ve futbolcuları motive etmek için ne yapabileceğini masaya yatırmış oldu.
Radikal kararlar aldı haklı olarak. Şimdi alarm verildi, kırmızı çizgiden kurtulmak için.
Galibiyet primleri hariç ligde kalındığı takdirde tüm kadroya 1 Milyon TL prim verme kararını aldı. Kalan 6 maçta en iyi sonuçları almak için yönetimde, futbolcularının yanında daha çok mesai almaya karar verdi.
Sadece teknik kadro ile değil, bu şehirde uyanmalı. Birlik beraberlik içinde güzel günler yakın.