Yetkililerden dinlediğimizde, yarının rahatlatıcı bir gün olacağını işitiyor ve de seviniyoruz. Ama çarşı, pazara gittiğimizde gözlerimize inanamıyor ve de endişe ile baş başa kalıyoruz.

 Bugünün enflasyonu ve de piyasalardaki etiketlerden memnun kalan var mı acaba?

 Bir marketten alış veren yapanların çıkarken yüz hatlarına dikkat ettiniz mi acaba?

Maaşını alan bir emeklinin, nasıl bir hesaplarla boğuştuğuna, ve de yüz hatlarına hiç şahit oldunuz mu acaba?

Park köşelerinde, yarını nasıl getireceğini düşünen bir emeklinin feryadına şahit oldunuz mu acaba?

Kısacası bir emekli ile muhabbet ettiniz mi acaba?

Hal böyle iken,

Emekli sürünürken,

Torununun istediği bir simidi bile alacak gücü bulunmayan emekli sayısının arttığı bu günlerde, peki, bizi yönetenler ne diyor acaba?

Ne dedikleri gayet açık ve de net.

SABREDİN.

Sahi bu emekli ne zamana kadar sabredecek?

Bir ikramiyeyi bile para yok diye vermek istemeyen,

Maaşlara ulufe gibi artış yapmasıyla bile övünen,

Ek zam taleplerini geri çeviren yetkililer ne zaman emekliyi görecek acaba?

Kısacası SABIR artık emeklinin işi olmamalı, hizmet görmeli.

Hani bir ata sözü var:

“ Sabreden derviş muradına ermiş” diye.

Ama bizim emekli bunu değiştiriverdi bile:

Sabreden emekli  parklarda emeklemiş ve de acından gebermiş…