Lider denilince;
Takımı toparlayan,
Saha kenarında duruşuyla futbolcuya itici güç olan,
Futbolcunun maç esnasında bir gözü saha kenarında olduğundan vücut ve yüz dili futbolcunun oyununa yansıdığını bilip ona göre hareket eden,
Yeri geldiğinde futbolcusuyla sarmaş dolaş olan, yeri geldiğinde babacan tavrıyla azarlayan ancak kırmayan,
Oyunu okuyabilen,
Futbolcu topluluğunun oynayabileceği sistemi ortaya koyabilen,
Takımı taraftarla kaynaştırmasını bilen, yeri geldiğinde taraftarın önüne atmadan futbolcusunu koruyabilen
Başkan ve yönetimle uyumlu çalışabilen
Teknik adamlık vasfı aklımıza geliyor.
Bir teknik adam aynı zamanda takımının lideridir.
Yani bir takımı oluşturup saha kenarında beklemek, başarı için yeterli değildir.
Sumudica, sahasında oynadığı İstanbulspor maçında bunların tamamını yaptı.
Eksikler var mı var tabi ki…
Ancak bu kadar kısa sürede hangi sihirbaz çantadan tavşan çıkarabilir.
Ve en önemlisi tüm ülkenin izlediği bir anda öyle mükemmel bir mesaj gönderdi ki…
Bunu çoğu teknik adam düşünemezdi
Gaziantep’i seviyorum, buradan bir daire ve apartman alacağım.
Buraya yerleşeceğim.
İşte bu mesaj tüm spor kamuoyuna, futbolcularına hatta dünyaya bir mesajdı.
Bundan sonra transfer dönemi için futbolculara mesajdı, hakemlere mesajdı, halka mesajdı.
Bu mesaj kentin yıpranmadığını dimdik ayakta durduğunun mesajıydı.
Burada her şey mükemmel diyerek yüzleri güldüren rahatlatan mesajıydı.
Bu mesajın samimiyetine biz inanıyoruz
Çünkü Sumudica ancak Gaziantep’te mutlu olduğunu ve başarılı olduğunu hissetti.
Parasını da kazanacak tabi ki…
Bundan doğal ne olabilir, başarılı olsun kazansın.
İşte bu mesaj Gaziantep ve GaziantepFK için çok önemliydi.
Zor günleri böyle atlatırız, moralle, birliktelikle, el ele kenetlenerek.
Ve bu mesajın önemini anlayarak.