Emin olun ki Tanrı bizim mutlu olmamızı istemese bu kadar ayrıntıya girmezdi,bizi bir ot gibi yetiştirip bu dünyadan zevk alabilecek durumumuzu ortadan kaldırabilirdi.
Peki biz ne yapıyoruz, bu kadar çok mutlu olabilecek sey veya durum varken bütün gayretimizi birbirimizin mutsuzluğunu temin için harcıyoruz direk veya dolaylı olarak ,yalan makinesini bilirsiniz birde şunun yanına ego makinesi yapsalar idi kimi bağlasak sınıfta kalırdı ,bu dünya düşünülenin aksine herkese yeter lakin manyağın biri çıkıyor kendi saplantılı hasta ruhunun yansımalarını tüm dünyaya yaşatıyor ve ne yazık ki dünyada buna seyirci kalıyor.
Nasıl olsa bize bayağı uzak bize dokunmaz gelecek olasada bayağı sürer şimdilik saglamdayiz ! Diye düşünürken birde bakarsınız sizde benzer bir
Durumun içindesiniz ,bakın bu yaşananlar yetmişli yıllardaki bol paça pantolon sevdasından çokta farklı değil bu bir akım ve bunun önüne geçmek için top yekun bilinçlenme karşı akımını hayata geçirmeliyiz, bu dünyanın tek yönetim biçiminin demokrasi olması gerektiğini halkların birbirine saygı duyarak bu yerkürenin etrafında toplanıp ,hegomonyasiz ,olabildiğince eşit şartlarda yaşamasını öğrenmemiz gerekiyor.
Aksi takdirde çok sevdiğimiz evlatlarimiz çok farklı bir dünyada yaşamak zorunda kalırlar
Hep birilerinin güdümü sırtında ordan oraya savrulurlar.
Sevgi ve saygı tohumlarını atalım gençlerin içine
Her haber seyredisimde irkiliyorum insanların birbirlerine neler yapabildiğini görünce , belliki daha çok şiddet içeren zamanlara doğru yol alıyoruz , bunun önüne geçmek elimizde, şunculuk bunculuk işlerini bırakıp her bir fert olarak dünyayı değiştirmeye çalışmalıyız.
Daima iyiliği anlatarak paylaşmayı öğreterek, ve tabii bu şekil yaşayıp örnek olarak dünyayı değiştirebiliriz.
Ölen her insan pişman olurmuş ama yaptıklarından dolayı değil yapmadıklarından dolayı , o pişmanlığı yaşamayalım aslında her dinin altında da bu yatar paylaşma ruhu ,eşitlik, doğruluk ve sevgi ,ama bizim yolumuz bir turlu oralara düşmüyor.
Vakit Henüz geç değil içinde olduğumuz mubarek ay bizlere vesile olsun ve adım atalım mutluluk kapısından girmek için.
Unutmayalım ki mutlu etmeden mutlu olmak imkansız.
Sabah akşam haykıranları değil susanları dinleyelim .
Kendini iyi pazarlayanlarla değil ,ciddi samimi insanlarla yola çıkalım , boy boy resimlerle kendilerini on plana çıkarmaya çalışanlarla değil ,yaptıkları iyi işlerle anılmak isteyenlerle birlikte yürüyelim, özellikle bu ülkenin samimiyete ihtiyacı var samimi olalım .
Öyle yaşayalım ki biz öldugümüzde herkes ağlasın ama biz gülelim.