Günümüzde belirli bir yaş grubuna bağlı olarak adlandırılan Z Kuşağı teknolojiyle çok ileri derecede ilgili olmasına karşın toplumsal faaliyetlerde hep geri planda kalmasıyla kötü bir durum ortaya çıkmakta. Kendi yaş grubundaki arkadaşları olsun diğer gruplarla olsun sosyal medya üzerinden ve teknolojinin sunduğu imkanlar çerçevesinde çok ileri derece de ilişkiler kuran bu kuşak kendi evindeki yaşayanlara karşı bile normal hayatta oldukça yabancı.
Gençlerin bazı araştırmalarda özellikle sosyal medya arasında YouTube isimli platformlarda çok büyük bir zaman geçirmeleri izlediklerinin üzerlerine olan etkisi oldukça fazla ve bu konudan kötü tablolar toplumsal yaşamımıza etki etmekte.
Bir gencin evde bilgisayarıyla veya telefonuyla uğraşırken susamasında bile o videodan çıkamaması sebebiyle su içmeyi ertelemesi veya ailenin diğer fertlerinden bu ihtiyacını istemesi gibi durumlar da aile içerisinde olumsuz durumlara yol açmakta. Bu çok küçük bir olay gibi gözükse de aslında ilerleyen zamanlarda nelere yol açacağını düşünmek bile ürkütücü. Ailelerin çocuklarını düşünerek almaya çalıştığı önlemler bile bazı zamanlarda gördükleri ve uydukları yüzünden o çocukta farklı düşüncelere yol açarak onun hakkında kötü bir şey yapmak istedikleri düşüncesini doğruyor. Halbuki hangi anne baba çocuğunun kötülüğünü düşünür ki?
Küçücük çocukların bile anne babasına ait olan tablet telefon gibi teknolojik aletleri eline aldığı ve okuma yazma bilmeden bile kullanabildiği bir çağda daha belirli bir olgunluğa gelmeden iyi ile kötüyü ayırt etmeden kendisinin sahip olmak istemesi hatta ve hatta düşük modelleri beğenmemesi daha yüksek modelleri isteyerek ailesini belki de maddi yönden de zor duruma sokması da günümüzde yaşanan en vahim durumlardan birisi
Bu konuda toplum olarak bazı yerlerde birlik olarak sınır koyabilmek için uğraşmak bunu için sesimizi duyurmak ve sonuç alabilmek için uğraşmak gerek. Yetkililerin de bu konuda dikkatli bir çalışma yapması kaçınılmaz bir sorumluluk…