Gaziantep F.K Süper ligin 11’inci haftasının kapanış maçında evinde konuk ettiği Çaykur Rizespor ile oynadığı mücadele küme hattından uzaklaşma ve rakibi ile makası daraltma açısından son derece önem arz ediyordu. Kırmızı – Siyahlılar 9 puan ile 18’inci sırada haftaya girerek Karadeniz temsilcisi ise 14 puan ile 11’inci sırada yer alıyordu. Alt sıralarda yer alan Pendik ve Samsunspor’un galip gelerek 3 puan alıp Başakşehir’in ise bir puanı hanesine yazdırması bu maçın önemini kat be kat artırıyordu. Temsilcimizin puan kaybı durumunda resmen korku tünelinin içinde kendini bulabileceği gibi stresli maçlarında kendisini bekleyeceği aşikardı.

Gaziantep F.K Sumudica yönetiminde Beşiktaş maçında olduğu gibi yine 5 – 3 – 2 sistemi ile sahaya çıkarken Çaykur Rizespor ise 4 – 2 – 3 – 1 sisteminde mücadelesini verdi. Gaziantep F.K’da file bekçisi Florin Nita’nın bir kez daha ne kadar önemli bir transfer olduğunu gösterdi. Yılların tecrübesi yaptığı önemli kurtarışlarla galibiyetin etkili isimlerinden birisi oldu. Junıor Morais ilerleyen yaşına rağmen tam bir görev adamı olma özelliğini yine sergiledi. Marko Jevtovic’in sakatlığı nedeniyle görev alan Ogün Özçiçek özellikle bölgeler arası geçişlerde ve hızlı hücum atağında oldukça etkili oldu. Mustafa Eskihellaç’ın olağanüstü çıkışı ve Denıs Dragus’a yaptığı asist ile Rumen oyuncu farkı ikiye çıkarırken rakibin baskısını kırma adına da takımına rahat bir nefes almasına neden oldu. Geçen sezon Sivasspor’da ki etkili oyununun daha da ilerisine giden Max Gradel özellikle son haftalarda Kırmızı – Siyahlı ekibin en önemli isimleri arasında yer almaya devam edecek. Öyle ki Fil Dişi Sahilli futbolcu sadece üçüncü bölgede değil sık sık geriye gelerek birinci bölgede de etkili bir performans sergiledi ancak bir topu direk topunun direkten sönmesi kendisi adına şanssızlık oldu. Oynadığı futbolla tribünlerin hayranlığını kazanan Alexandru Maxim sezona oldukça kötü başlamış ve hatta taraftarların yoğun tepkisine maruz kalmıştı ama Rizespor karşısında beklediğimiz kadar olmasa da eski günlerinden zaman zaman resitaller sundu ki bu da ilerleyen haftalarda umut vericiydi.

Maçta konuk ekip topa daha fazla sahip olurken, toplam şut ve ceza alanı çevresinde oynama yüzdesinde yine Karadeniz temsilcisi daha fazla etkiliydi. Ancak son vuruşlarda ki becerisizlikleri onlar adına skor tabelasını değişmesine neden olmadı.

Ben neredeyse 45 senedir Türk futbolunun içerisindeyim ama bir türlü bu Türk hakemlerini anlayabilmiş değilim. Her hafta eleştirilerin baş odağı olan hakemler bu tür iş bilmezliklerine devam ettiği sürece eleştirilerin de sonu bir türlü bitmek bilmez. Geçmiş sezonlarda kart görme konusunda mimli olan Marius Sumudica bu defa da Ali Şansalan tarafından direk kırmızı karta maruz kaldı. Yaptığı hareket ise bir pozisyona itiraz etmek için kendi alanını ihlal ederek oyun sahasına girdi bunun sarı kart olarak cezalandırılması gerekirken direk kırmızı olması şaşırtıcı bir durum. Gaziantep F.K’da ne yazık ki basit kart görme hastalığı hala devam ediyor. Futbolcuların bu konuda uyarılmaları gerekiyor aksi taktirde birçok maçta kırmızı karta maruz kalarak eksik mücadele etmek zorunda kalırlar.

Kırmızı – Siyahlılar kendi evinde Marıus Sumudica nezaretinde kazanma geleneğini Çaykur Rizespor karşısında da devam ettirerek hem küme potasının dışına kendisini atmış oldu hem de beş basamak birden kendisini yukarıya taşıyarak altın değerinde bir galibiyetin sahibi oldu.