Bu gün aklımın yettiği günlerden sizlere bazı güzel uygulamaları güzel anılarımı anlatacağım.

Şimdi hep merak ediyorum neden Ben hep o günleri özlüyorum.

Bahçeli tek odalı evde misafir ağırlanırdı.

Dostlarımız vardı. Babamın arkadaşlarını akraba gibi görürdük.

Azla mutlu olurduk . okullarımız evlerimize yakındı. Ben o günleri çok özlüyorum.

1957 yıllarını hatırlarım Gaziantep çok küçük şirin güzel cennet bir yer.

Babam Emniyet Müdürlüğünde görevli. Düzenli gazete okur. O zaman özellikle kış günleri gazeteler günü gününe yetişip gelmezdi.

1966 yıllarında hiç unutmam Bir süre Bitlis de kaldık gazete de iki gün bazen üç gün sonra gelirdi.

Ama okunmamış gazete yenidir anlayışı vardı Gazete okunurdu.

Yerel gazeteler Yaygın basın dediğimiz gazeteler le beraber satılırdı.

Ben Gazete satardım

Bazı kişiler birkaç gazete alır bunun içinde yerel gazete de olurdu.

Bazı esnafın düzenli gazete alıp okuduğunu bilirim.

RESMİ DAİRELERDE TASARRUF YAPILIRDI.

Posta ile evrak gelen zarfın üzerine kağıt yapıştırılır tekrar kullanılırdı.

Kurşun kalem kullandıkça küçülünce özel yapılmış kamışa takılır kullanılırdı.

Ben eğitim araçları merkezinde görev yaparken Çok titz ve düzenli olan Öğretmen müdür yardımcılığı görevini de yapan rahmetli Mehmet Şahin bey Kalemi silgiyi kağıdı çok titiz kullanırdı.

Yukarıda yazdıklarım kalemi kamışa takıp kullanmayı kağıdı kesip temiz kısmını tekrar kullanmayı son olarak onda görmüştüm.

Bize ders den önce anlatacaklarımı biliyorum demeyin gerekirse birbirimize soralım araştırın ders öyle girin derdi.

Ders de yapılacak deneyleri daha önceden uygulayın öğrencinin karşısında bilerek yaptığınızı öğrenci görüp size güvensin derdi.

Yazı yazılan kağıt boş kısmı kesilip alınır hata yapıldı ise yırtılıp atılmazdı. yine kesilip temiz kısmı alınırdı.

Memurun masasında makas silgi çeşitli kalemler kendi masasını gerektiğinde silmek için masasının çekmesinde temizlik bezi olurdu.

Öğle yemeği için sefer kabı ile yemek getirilirdi.

Devamlı yazı yazan memur dirseklerine kadar kapsayan siyah ve ya bir başka koyu renk kolçak takardı gömleğin kolları kirlenmezdi.

Memur ile Vatandaş arasında Karşılıklı sevgi saygı vardı.

Vatandaş Resmi daireye girerken gelişi güzel tavırla girmez görevli memura saygılı olurdu.

Doktora, Eczane ye bir Avukat yanına girerken saygılı hareketlerle girilirdi.

Doktor bey Avukat bey diye hitap edilirdi.

Öğretmene Muallim bey der Çocuğu için eti senin kemiği benim der teslim ederdi.

O öğretmenler bizi yetiştirdi.

Caddede yürürken memur her hareketi tavırlarıyla bilinirdi

GÜZELDİ O GÜNLER .

Şunu iyi biliyorum ukalalık gelişmişlik değil .

Bir birimize sevgi ile saygı ile davranalım.