Rabbimiz "Vehhâb "ismi O'nun kullarına sınırsız ve kesintisiz ikramlarını anlatır.

Bir küçücük kâinat olan bedenimizi, onunla tam bir uyum içinde yaşayabilmemize uygun olan bu koca evreni, içinde doğup büyüdüğümüz ailemizi, onların, bize gösterdiği şefkat ve sevgiyi, varlığımızın devamı olan, evladüiyemizi, bizim sandığımız aklımızı hasılı her şeyimizi bir bedel ödemeksizin bir hibe eden hep O'dur.

Başlangıçta kullar bu lütuf ve ihsanları hak etmek için bir şey yapmış da değildir. Zaten "Vehhab" zorlayıcı bir sebep olmaksızın, tamamen karşılıksız vermekte. Vehhab olan hiçbir karşılık almadan verir; ama kendi istediği şekilde ve zamanda. Çünkü O'nun verişi bir görev karşılığında hak ücretler değil, her şeyi bilen(Alim) ve her yaptığı bir hikmete göre yapan (Hakim) olan yüce yaratıcının ihsanıdır. O'nun ilmine ve hikmetine iman edenler, O'nun verdikleri (vermedikleri) konusunda "neden" diye hesap sormazlar, itiraz etmezler.