Gündem yoğun, siyaset, seçim, meclis listeleri, istifalar ve daha da fazlası…Bu yoğun gündeme de bir de Gaziantep FK’nın durumu, Mehmet Büyükekşi ve Süper Kupa Finali’nin Şanlıurfa’ya kaptırılmasını ekleyebiliriz…

Siyasetle başlayalım…

Yıllardır, bu sütunlarda kaçıncı kez yazdım hatırlamıyorum. Türkiye’nin, iktidar probleminden önce muhalefet sorunu var diye yaza yaza artık ben bile bıktım. 2023 genel seçimleri ve 2024 yerel seçimleri öncesi yaşananları görünce, artık herkes benim yıllardır söylediğim noktaya geldi. Maalesef Türkiye’de muhalefet yok, bu da iktidarın en büyük şansı. Tabi ülkenin de kaybı.

Doğru muhalefet ülkede hizmet çıtasını yükseltir, rekabeti getirir ve kazanan Türkiye olur. Yaşıyoruz ve görüyoruz ki, bu muhalefet ile elbette bunlar mümkün değil…

Türkiye genelindeki gelişmeleri bırakın, Gaziantep’e bakın yeter…

Meclis listesi belirlenmesi, İl Başkanı ve 2 ilçe başkanının istifasına neden oluyorsa, bu muhalefet nasıl Türkiye’yi, Gaziantep’i yönetecek, bunu nasıl başaracak?

Açık söyleyeyim, son ilk kongresinin ardından, en azından Gaziantep’te düzeyli ve yerinde muhalefet için CHP adına ümitlenmiştim. Kentin her dengesini bilen ve ilişkileri iyi olan, parti tabanında sevilen, kentin her noktasını avucunun içi gibi tanıyan  Reis Resioğlu gibi bir siyasetçi parti içi çekişmeye, hizbe dayanamayıp istifa ettiyse, varın gerisini siz düşünün.

CHP’nin derdi inanın Türkiye falan değil, tek dertleri kendi koltuklarını ve makamlarını korumak. Bunun için de her türlü hizipçiliği yapıyorlar.

Bu anlayış değişmezse, değil 2028, 2071 bile bunlar için hayal ötesi…

Ak Parti’den örnekle devam edelim…

Belediye meclis üye listesi hazırlanırken, Ak Parti’de de kıyamet koptu. Hatta, net biliyorum, CHP’de kopan kıyametin 2-3 kat fazlası Ak Parti’de oldu.

Listeye giremeyenler, büyükşehir meclisi beklerken arka sıralara düşenler, adına şerh konulanlar, kontenjanlar, şunlar bunlar…

Deyim yerindeyse, kızılca kıyamet…

Listeler belli oldu, herkes eteğindeki döktü, diyeceğini dedi ve aradan bir gün geçti, sular duruldu… Her şey süt liman…

Bir istifa duydunuz mu, gördünüz mü?

Zannediyor musunuz Ak Parti’de her şey toz pembe?

Kesinlikle hayır…

Kim kimin kuyusunu kazıyor, kim kimin aleyhine çalışıyor, kim kimden nefret ediyor? Herkes biliyor…

Ama, kol kırılır yen içinde kalır misali, savaşıyorlarsa da, kendi içlerinde… Hatta, bir araya geldiklerinde can ciğer kuzu sarması…

Sonuçta, hepsinin tek hedefi, Recep Tayyip Erdoğan’ın davası.

CHP’li dostlar kusura bakmayın ama, gerçek bu… Ben az söyleyeyim, siz çok anlayın…

GAZİANTEP FK NEREYE GİDİYOR?

Gaziantep FK bir bilinmeze gidiyor. Hem de tepetaklak…

Gaziantepspor’un başına gelenlerin ardından, Gaziantep FK’yı süper lige çıkarmak için harcanan emeklere çekilen çilelere yazık…

Bir alt lige düştükten sonra, çıkmak çok ama çok zor.

Bursa’da, İstanbul Başakşehir’de giden ve gelen şampiyonluk gözümün önünde… Döktüğümüz gözyaşları…

Dikkatinizi çekeyim, Allah korusun düşerse sadece Gaziantep FK küme düşmeyecek, Gaziantep kenti küme düşecek, şehir küme düşecek…

Henüz iş işten geçmişte değil…

Daha 11 maç var. Alınacak 4 galibiyet takımı küme tutar. Çok zor değil yani..

Ama, maalesef mevcut görüntü ve şehrin takımı sahipleniş şekli, bizleri ümitsizliğe itiyor. Cuma günü Samsun’da tribünleri gördüm, bir de cumartesi günü Gaziantep’te…

Samsun’da protokol tribüne baktım, bir de Gaziantep’te…

Samsun 3 haftada yırttı, kendi potanın dışına attı, biz ateşin tam göbeğindeyiz…

Saha içine inersek, elbette konuşacak çok şey var. Çağdışı futbol, Sumudica, hatta futbolcular arası gruplaşma falan…

Ama, bugün bunları konuşmanın zamanı değil. Konuşulacak tek konu var, o da bu takımı, bu kenti nasıl süper ligde tutarız…

Kenti yönetenlere, sanayicilere, siyasetçilere, STK’lara sesleniyorum. Ne yaparsınız edersiniz bilmem, şu takımı kümede tutun, takımın yanında olduğunuzu gösterin. Ondan sonra ne konuşulacaksa konuşulsun…

MEHMET BÜYÜKEKŞİ KEŞKE GAZİANTEPLİ OLMASAYDI…

Konu spordan açılmışken, bir kaç kelam da Mehmet Büyükekşi için etmek gerekiyor.

Suudi Arabistan’da oynanması gerekirken Fenerbahçe ve Galatasaray’ın sahaya çıkmamasından dolayı ertelenen Süper Kupa Finali, 7 Nisan’da oynanacak…

Kupa finali için 2 şehirde yoğunlaşma olmuştu. Gaziantep ve Samsun…

Cumhuriyeti’nin 100. Yılına denk geldiği için Samsun, deprem bölgesini onurlandırmak için de Gaziantep düşünülüyordu.

Bize gelen haberler Gaziantep’te oynanacağı şeklindeydi. İş yüzde 90’larda Gaziantep olarak kesinleşmişken, ne olduysa, son bir haftada oldu ve Gaziantep olarak düşünülen kupa finali Şanlıurfa’ya alındı…

Bu kararı anlamak, neden alınmış olabileceği ile ilgili mantık yürütmek mümkün değil. Hele bir de Gaziantep lobisi TFF’de çok güçlüyken. TFF Yönetiminde 3 Gaziantepli, Mehmet Büyükekşi, Müslüm Özmen, Haluk Kalyoncu var. Bir de damadımız Ruşen Çetin… Etti 4…

Bunları da geçtim…

Stadıyla, havaalanıyla, konaklama kapasitesiyle, gastronomisiyle, turizm bölgeleriyle, şehircilik açısından modernliği ile, en önemlisi de depremin ana üssüne sadece 30 kilometre uzaklığı ile Gaziantep  dururken, Fenerbahçe Galatasaray finali nasıl Şanlıurfa’ya verilir anlamış değilim?

Hele bir de 13 yıl önce gidip gördüğüm ve maç izlediğim, neredeyse dökülen Şanlıurfa Stadyumunda…

Düşünüyorum, taşınıyorum cevap bulamıyorum…

Aklıma bir tek şu geliyor…

Mehmet Büyükekşi Gaziantepli olduğu için, ‘Memleketi Gaziantep’e süper kupa finalini aldırdı’ eleştirisine maruz kalmamak için finali Şanlıurfa’ya aldırmış olabilir. Bu kararın başka türlü hiç bir izahı yok…

Eğer böyleyse, hayatı boyunca Gaziantep’e zerre faydası olmayan Büyükekşi, keşke Gaziantepli olmasaymış diyesim geliyor… Yazıklar olsun…

Ez cümle, Gaziantep süper kupa finalini Şanlıurfa’ya kaptırarak, büyük bir fırsatı kaçırdı