Performans değerlendirme, başarılı bir organizasyon için önemli bir unsurdur. Başarıyı getirecek kadrolar, bu değerlendirmeye göre şekillenir. Kurumsal firmalar, kendi içlerindeki değerlendirmenin dışında, bağımsız denetçilerden hizmet alırlar. Amaç; duygusal kararlardan uzak, objektif bir değerlendirme ile organizasyonu şekillendirmek, en iyi performans ile başarıyı yakalamaktır.
**
Belediye meclis üyelikleri, partilerin il ve ilçe görevlerinden sonra siyaset sahnesine atılan ilk adımdır.
Diğer partilerin siyasetçileri ile teraziye çıkılan, toplum içinde fikirlerin ve projelerin dillendirildiği alandır. Siyasete ısınma sürecidir.
Hedefi olan siyasetçi, bu aşamada piştikten sonra belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi diğer görevlere hazırlar kendisini.
Bir bayrak yarışıdır anlayacağınız; meslek haline getirilmez.
Nefis istese de profesyonel yönetimlerin prensipleri buna izin vermez.
Amaç, kişilerin değil, partinin başarısıysa tabii…
**
Pazar günü, CHP’de meclis üyelikleri için ön seçimler yapıldı. Değişimden bahseden, genel başkanını değiştirerek, yeni bir yapılanmadan bahseden partinin Gaziantep örgütü, “Aynı durumu muhafaza etmeye devam.” dedi.
Bir önceki seçimde, “bağımsız denetçi” vatandaş tarafından performansı yeterli bulunmayan CHP Gaziantep örgütü, “Ben aynı listeyi yapıp, farklı sonuç alacağımda ısrarlıyım.” dedi.
Yıllardır belediye meclisine gönderdiği isimlerden bir tane bile başkan adayı çıkaramayan CHP Gaziantep Örgütü, “Bana başkanlık değil, belirli bir sayıda meclis üyeliği yeter.” dedi.
Mevcut iktidarı yıkmak için Kadın ve Gençlerden medet umup, onlara sırtını dönen CHP Gaziantep Örgütü; “Listemde siz yoklar. Yine de bana destek verir” masalına kendini inandırmayı tercih etti.
**
İktidarın kadrolarında her fırsatta liyakatı sorgulayan CHP’lilerin, meclis üyeliğinin, milletvekilliğinin partiye gösterilen vefa için dağıtılan bir mükafat değil, birtakım özelliklerin aranması gereken parti görevleri olduğunu idrak etmesi gerekiyor.
Ama nerede…
Yine delegenin duygusal tavrıyla, yazdırılan delegelerin pazarlıklarıyla oluşturulmuş bir liste konuldu toplumun önüne.
Yıllardır bu işi yapanların, bugüne kadar ne yaptığını sorgulayan yok. Oluşturulan listelerin toplumdaki karşılığını araştıran yok.
Birilerinin yazdırdığı delegelerin, kendilerini yazdıranların işareti ile seçtiği listeler tedavülde yeniden.
Sorarsanız, bunun adı demokrasi…
Sorarsanız, bunun adı örgütün iradesi…
Bu oyuna dahil olanlar da demokrat…
Pazar günü seçim alanında olanların ortak görüşüydü; “CHP’de seçim çalışmaları, ön seçim ile birlikte sona erdi.”
Bundan sonrası mı? Bir orta oyunu…
