Başkan Umut Yılmaz’la siyaset öncesi bir dostluğumuz var.

O nedenle belki bu söylediklerimden dolayı bana kırılacak.

Ancak görüyorum ki, çevresinde benim dikkat çekeceğim noktaları kendisine söyleyebilecek, yanlışlarını dile getirebilecek bir isim bulunmuyor.

Gazetecinin bir görevi de kamuoyunda fısıltı halinde konuşulanları, yüksek sesle dile getirmektir.

Ben de bunu yapmak zorundayım

**

Ortadan kaybolup, geri döndüğünden bu yana kamuoyu Umut Başkan’dan bir açıklama bekliyor.

Çünkü cevap bekleyen birçok soru var.

Öncelikle şunu belirteyim; şimdiye kadar partisi ile sıkıntı yaşayan, partisi ile ters düşen çok sayıda siyasetçi oldu. Bundan sonra da olacak.

Umut Yılmaz da partisi ve onun görevlileri ile aynı noktada buluşamayabilir.

Sorun, Umut Yılmaz’ın partisinin bayramlaşma törenine katılmaması da değil.

Sorun, Umut Yılmaz’ın kendi yarattığı soru işaretlerini gidermeden başkanlığına devam etmek istemesidir.

Çünkü güven sağlamadan bir kitleye liderlik yapamazsınız.

**

Anlıyoruz ki çevresindeki iletişimciler, hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam et demiş.

Bayramlaşma videoları, proje yerinden çekilen görüntülerle “Görevimin başındayım” mesajı verme çabaları…

Sanki her şey olağan akışında gidiyor.

Sayın Başkan, sana bu yöntemi öneren sosyal medyacılar bilmezler mi; sosyal medyada asıl olan samimiyettir, doğallıktır.

Yapay üretimler, samimiyetten uzak paylaşımlar, dijital dünyada kabul görmez.

**

Dijital dünyada üretilen her içerik, iletişim kurulmaya çalışılan kitle ile yapılan bir akittir.

Zamanı geldiğinde bu kitle, paylaşımlarınızı ortaya koyar.

Ayın başında “Gel seç, tarihe geç” diye paylaşım yaptıktan sonra, senin o seçime neden katılmadığının cevabını ister.

Zamanında İmamoğlu’nun gelişini müjdeleyen Yılmaz’ın, bugün İmamoğlu’nun tutuklanmasına sessizliğini sorgular.

Bayram öncesi emniyet mensuplarını ziyaret ederken, orada eylem yapan gençlere uygulanan şiddet konusunda da bir şeyler duymak ister.

 Zamanında programa katılma duyurusu yaptığın Tele1’e verilen ceza ile ilgili bir yorum bekler.

**

Sayın Başkan; “Benim görevim, ilçeme hizmet üretmek, vatandaşlarımın ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapmak.” diyebilirsin.

Ancak bunun için de kamuoyu desteğine, meclis üyelerinin desteğine, personellerinin desteğine ihtiyacın var.

Soru işaretleri ortada dururken, yokmuş gibi davranarak ne güven, ne inanç oluşturabilirsin.

İşin çıkış yolu şeffaflık ve samimiyettir sayın Başkan.

Hatayı kabullenmek, özeleştiri yapabilmek, hakkında oluşan sorulara samimiyetle cevap verebilmek, halkla bütünleşmek için tek yoldur.

Bunları yanındaki sözde iletişimcilerden duyamazsın.

Onlar, seni önüne koydukları beğenilerle, etkileşim raporları ile “tiktokçu başkan” olma yoluna itiyorlar.

Ben ise bir dostun olarak;

Umut Yılmaz’ın Şehitkamil Belediye Başkanı olmasını arzu ediyorum…