Ligde küme düşmeme mücadelesi veren Gaziantep FK, Ziraat Türkiye kupasında Fenerbahçe'yi konuk etti. Fenerbahçe'nin komple yedeklerle sahaya çıktığı, Gaziantep'in ise tam kadro oynadığı maç, Şahinler için büyük fırsattı. Buradan alınacak iyi bir sonuç veya ümitvar bir oyun, lige de tesir edecek ve takımın silkelenmesini sağlayacaktı. Ne var ki kırmızı siyahlı takım maç boyunca hiç bir varlık gösteremedi. Fenerbahçe çok rahat bir şekilde tur atlarken, Gaziantep FK yeni yeni krizlere gebe kaldı.
Şahinler (artık Şahinler demek ne kadar doğruysa, o da tartışılır), yine oyun planından yoksun, yine şuursuzca savunma yapan, yine ön alanda hiç bir taktiği ve maçı kazanmak için hiç bir stratejisinin olmadığı bir takım hüviyetini sürdürdü. Golü ancak duran toplardan aradı. Maça Fenerbahçe hızlı başladı, henüz 17.dakikada Batshuayi'nin penaltı vuruşuyla öne geçti. 28.dakikada ise duran toptan dönen pozisyonda Gaziantep de bir penaltı kazandı. Penaltıyı kullanan Maxim ise, bu fırsatı kullanamadı ve beraberlik golünü kaçırdı. Hemen 2 dakika sonra sarı lacivertli takım, Batshuayi ile farkı 2'ye çıkardı. Devrenin sonuna kadar Fenerbahçe'nin yedekleri oyunun kontrolünü elinde tuttu, son dakikada Furkan'ın vuruşu direkte patladı. Onun haricinde Gaziantep'in kaleyi bulan bir tek şutunun olmadığı bir ilk yarı oldu.
Sumudica, baktı ki iş kötüye gidiyor ve hemşehricilik başına iş açacak; devre arasında hemen sahada gezinen, takıma aleni şekilde zarar veren 2 Rumen oyuncuyu -Draguş ve Maxim- çıkarıp, Markovic ve Badji'yi oyuna aldı. 67.dakikada kurnazca bir hamle daha yaparak(!) 3.Rumen oyuncu Sorescu'yu da çıkardı! Böylelikle sahada tek Rumen, kaleci Nita kaldı. Kaldı kalmasına ama oyun anlamında zerre bir etki gösteremeyen bir takım izlemeye devam ettik. Burada dikkati çekmek istediğim konu kesinlikle ırkçılık değil. Vurgulamak istediğim konu; şu an kadroda Sumudica'nın bizzat aldırdığı en az 9-10 oyuncu olması ve bunlara öncelik vermesidir.
Öte yandan, Fenerbahçe teknik direktörü İsmail Kartal, eminim bir an bile maçı kaybedeceğine dair bir tedirginlik yaşamamıştır çünkü akan oyunda bir tane bile pozisyonu olmayan bir rakiple oynuyordu. Öyle ki, 80.dakikada Sumudica takımından ümidi kesmiş şekilde kulübede oturuyor ama İsmail Kartal, kenarda takımına direktifler vermeye devam ediyordu. Sumudica'nın hal ve hareketleri, jest ve mimikleri hiç hayra alamet değil. Hoca, yorgun ve zindelikten uzak bir görüntüde haftalardır. İçine düştüğü bu ruh hali, muhtemelen kararlarında ve tercihlerinde hatalar yaptırıyor. Onun bu mutsuz ve umutsuz hali, Gaziantep'teki sporseverlerin de son umut kırıntılarını yok ediyor.
Özetle; Fenerbahçe elini kolunu sallayarak, hiç zorlanmadan tur atladığı, Gaziantep'in ise amaçsız, plansız, başı kesik bir tavuk gibi çırpındığı bir maç oldu. Oyun 'fatal error' verdi. Gelecek mi? Zifiri karanlık!
*Programın çalışmasını durduran ciddi hata