Geçenlerde bir arkadaşım aradı. Öfkeli ve sitemkardı..
“Bu memlekette hiç mi namuslu adam kalmadı?” sorusuyla konuşmaya başladı.
Mübarek günlerin hatırına kurban kesip, dağıtmak istemiş. Koyun almaya gitmiş, orada yaşadığı tertipi, sahnelenen oyunu anlattı.
Gerçi arkadaşımın anlattıkları uzun süreden beri işittiklerimin ta kendisiydi. Fiyat terörü bir yana, tartıda yapılan hile bardağı taşıran son damlaydı.
Arkadaşım Antep’in yerlisi, memleketin bildiği, tanıdığı, başarılı bir işletmeci, uzun yıllarını alışverişin içinde geçirmiş, gözlem gücü yüksek, bu manada kül yutmaz bir kişilik desem abartı sayılmaz.
Yaşadıklarını bana harfiyen anlatıyor. Tartı aletinin nasıl konumlandırıldığını, hilenin tartı aleti üzerinden nasıl yapıldığını ifade etti. Satıcının oyununu bozduğu için aralarındaki ileri - geri ise cabası.
Evet, uzun süreden beri “Adakçılık” adı altında yapılan spekülatif kazancın, tartıdaki hilelerde katlandığı, alan alanın, vuran vuranın bir dönem yaşadığımız ortada.
Adakçılık adı altında icra edilen bu sanatla, mahalle aralarındaki açık hava kasaplığı, Pakistan’daki, Hindistan’daki görüntüleri aratmıyor.
Gaziantep’in ortasında, evlerin altında ya da derme çatma ahırlarda, hijyenle alakasız ortamlarda kaçak kesim ve adak adı altında yapılanlara ne ilçe belediyeleri ne de Tarım İl Müdürlüğü müdahale etmiyor.
Milyonlarca liralık kayıt dışılığın devlet ekonomisinden kaçırdıkları ise kamu maliyesini ilgilendirmeli. Ancak hepsi cukka cebe.
Böylece bir kesim ve bir zümre ışık hızıyla zenginleşirken, fakir, fukara bir yana, orta kesim, memur, emekli, dul ve yetim ete ve et ürünlerine neredeyse dürbünle bakar hale geliyor. Ete erişim giderek imkansızlaşıyor.
Bu sektördeki sömürü kayıt dışılıkla, vergiden muaf hale gelmekle yetinmiyor, kantardaki tartı hileleriyle de resmen gaspa dönüşüyor.
Şimdi vatandaşların, hemşehrilerimin duygularına ve gözlemlerine dayanarak sormak gerekmiyor mu ?
Bu yaşananlar helal minallah kazanç mı, ticaret mi, hak mı, yoksa kazanca doymayan, aç gözlülük mü, insanların birbirinin etiyle sınandığı, açıktan gasp mı, namussuzluk mu ?
SON SÖZ: Önümüzde bir kurban ayı var. Şimdiden uyarıyorum. Belediyeler ilgili birimin personeliyle birlikte, kolluk kuvvetlerini de yanlarına alarak kurban satılan bütün ahırları denetlemeli, gereken tedbirleri şimdiden almalıdır.