Eski zamanların birinde bir adam, hayatın anlamının ne olduğunu merak etmiş. Kendi bulduğu cevapların hiçbirisi ona yeterli gelmemiş. Başkalarına sormaya karar vermiş. Aldığı cevaplar tatmin etmemiş. Mutlaka bir cevabı olmalıdır, diyerek yılmadan sormaya devam etmiş.

Köy köy, kasaba kasaba, ülke ülke dolaşmış. Zaman akıp geçmiş. Umudu tükenmeye başlamışken gittiği köylerden birinde, konuştuğu kişilerden biri:

--Şu karşı dağları görüyor musun? Orada yaşlı bir bilge yaşar. İstersen ona git. Belki o senin aradığın cevabı biliyordur. Sana söyler.

Adam yola koyulmuş. Uzun ve zorlu bir yolculuk geçirmiş. Nihayet bilgenin yaşadığı eve ulaşmış. Kapıyı çalmış. Bilge adam evine davet etmiş. Hal hatırdan sonra bilge, adama ne için geldiğini sormuş. Adam hayatın anlamının ne olduğunu, sormuş.

Bilge adam:

--Sana bunun cevabını söylerim. Cevabımı söylemeden önce bir sınavı tamamlaman gerekiyor. Adam bu öneriyi kabul etmiş. Bilge, adama bir çay kaşığı vermiş. Çay kaşığına zeytinyağı doldurmuş ve adama:

--Şimdi evin dışına çıkıp bahçede bir tur at. Sonra buraya gel. Zeytinyağını dökmemek şartıyla. Bir damlası dahi dökülürse sana cevabımı veremem.

Adam gözü çay kaşığında pür dikkat bahçeyi turlayıp bilgeye dönmüş.

Bilge :  --Kaşıkta yağ eksilmemiş. Bahçede neler gördün, demiş.

Adam şaşkın: --Kaşığa dikkat etmekten bahçeyi fark etmedim, demiş.

--Şimdi tekrar bahçeye çıkıp kaşık elinde bir tur at. Bu sefer bahçeyi inceleyip gel.

Adam tekrar bahçeyi turlamak için çıkmış. Ve bahçenin büyüleyici güzelliğine hayran kalmış. Geri geldiğinde bilge sormuş:

--Bahçede neler gördün?

Adam bilgeye bahçenin güzelliği karşısında büyülendiğini, bahçeye hayran olduğunu anlatmış.

Bilge gülümsemiş ve eklemiş: --Kaşıkta bir damla bile yağ kalmadı. Hayat senin bakış açınla anlam kazanır. Sadece bir noktayı görürsen, hayatın akıp gider ve sen farkına bile varamazsın. Görebileceğin güzelliklerin tam ortasında hayatını yaşarsın. Akıp giden zamanın gözünde bir anlam kazanır. Hayatın anlamı senin bakış açında gizlidir.

Bizlerin çoğu da ne yazık ki bu öyküde olduğu gibi, hayatımızda sadece kaşığa veya içindeki yağa odaklanıyoruz. Bunun sonucunda da yaşayabileceğimiz güzellikleri göremiyoruz ve o güzellikleri yaşayamadan bu dünyadan göçüp gidiyoruz.

Hayat bize o kadar çok güzellikler sunuyor ki o güzellikleri yaşamak için küçük takıntılarınızdan, önyargılarınızdan kurtulun. Hem siz mutlu olun hem de etrafınızdakileri mutlu edin!

Hayat çok kısa ve bu dünyaya bir daha gelmeyeceksiniz!